Sade

Keşke vaktiyle, saçma da olsa iki laf etseymişim; susunca yok oluyormuş insan, çok sonra öğrendim. ~Cahit Zarifoğlu
Reklam
Yâ Kebikeç ! "Müellifin biri bu efsunlu ibâreyi kitabının sonuna yazmış. Kitap kurdu da, kitabın ilk sayfasından başlamış yemeye, koca kitabın son sayfasına gelinceye kadar güzel bir ziyâfet çekmiş kendine. Şölenin sonuna gelince bir de ne görsün: Böcekler pâdişâhı Kebikeç, tahtına kurulmuş, gözlerini bu kurtçuğun üzerine dikmiş, bütün heybetiyle karşısında arz-ı endâm ediyor. Tası tarağı toplayıp sıvışmış oradan. Kebikeç'i ancak son perdede sahneye alan müellifimiz de, elinde kitabının son sayfası, kalakalmış öylece." Birçok el yazması eserin ilk sayfasında yer alan Kebikeç ifadesi kitabı güvelerden koruyan bir efsun; bir kitap tılsımıdır. Kebikeç aynı zamanda kitap kurtlarının şahı olarak da biliniyor. Kitap kurtlarının "bu kitap efendimizin himayesinde" diyerek yaklaşmayacağı düşünülmüştür.