Fyodor Dostoyevski Yaşanması mümkünken yaşanamayan mutlulukları akla getirtiyor.
St. Petersburg’da gece yarısı sokaklarda gezen bir adamın rastgele tanıştığı bir kıza aşık olmasını anlatıyor çok güzel bir kitaptı ama sonu kötü bitti zaten her güzel şeyin bir sonu yokmu dur. kahramanımız çok yanlız ve üzgün bir adamdı. Ta ki nastyenkaya rast gelene kadar. Ama nerden bilebilirdi ki sevdiği, yanında mutlu olduğu kadın tarafından yüz üstü bırakılacağını.
Son güne kadar aşkını içinde yaşayan kahramanımız tam duygularını anlatığı zaman
Ve nastyenka dan da karşılık bulduğu zaman
nastyenka tarafından terk edildi önce umut verdi sonra terk etti.
Nastyenka babaannesiyle yaşıyan tek çocuktu. Onunla birlikte kimsesiz di aslında. Evden uzaklaşmasını istemediği gibi kızı kendisine iğnelemesi gibi de babaannesinin saplantılı alışkanlıkları vardı. Kurallar da aslında geçmişin ezdiği, geleceğe geçmemesi için konulan sınır gibi gözükse de nastyenka, üst katta ki kiracıya aşık olur. Ve onunla kaçmak ister ama aşık olduğu adam maddi durumu düzeldiği zaman onunla evleneceğine söz verir aşık olduğu adam uzun zaman geçer ama gelmez bunun üstüne kahramanımızla tanışır ve Kahramanımız Nastyenkaya âşık olur yeri gelir Nastyenkanın kiracıya yazdığı mektupları götürür ama kiracıdan hiç cevap gelmez Kiracının gelmeyeceğine kanaat getirip, kahranımızla evleneceğine kadar gider olay. Kahramanımız tam sevdiği kıza kavuştu derken yolda beraber yürürken kiracı karşılarına çıkar Nastyenka kahramanımızın elini bırakır ve kiracıya koşar kiracı Nastyenkayıda alıp gider.
Yalnızlık kavramından başlıyor öykü.
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Palto Yayınevi · 201774bin okunma
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu o kadar güzeldi ki hayranlıkla her sayfasını çevirdim. Zweig eseri olması kitabı daha ilgi çekici yaptı gözümde. Bir sanatçının dilini sevdiğinizde ve onla tanıştığınızda onu daha yakın tanımak istersiniz.