Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cansu

Cansu
@1cansuyu_
'Kendi derinliğiyle dolan kuyu yüreğim.'
14 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Ebeveynlerimizin yüklerini taşıma veya paylaşma girişimimizle, aile acısını devam ettirmiş oluruz, bizim ve bizden sonraki nesiller için mevcut yaşam gücünün akışını engelleriz.
Sayfa 84
Reklam
Anne babaların en son görmek isteyeceği şey, çocuklarının onların namına acı çekmesidir. Çocuklar olarak anne babamızın acılarıyla onlardan daha iyi baş edebileceğimizi düşünmek kibirli ve abartılı bir davranıştır. Ayrıca bu hayatın düzeniyle de uyumsuzdur. Anne babamız bizden önce varlardı. Onlar bizim ihtiyaçlarımızı karşıladı bu sayede hayatta kaldık. Bebek halimizle biz onlara hayat sağlamadık, onların bakımından biz sorumlu değildik. .. Bir çocuk ebeveynlerden birinin yükünü bilerek veya bilmeyerek üstlendiğinde kendisine verilecek deneyim fırsatlarını kaçırıyor ve yaşamının ilerleyen dönemlerinde ilişkilerinde başkalarından almak konusunda zorluk yaşayabiliyor.
Sayfa 84
'Hayat bizi geçmişte çözümlenmemiş bir şeyle geleceğe gönderir. '
Sayfa 77

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Doğmamızı sağlayan insanlarla aramızdaki bağ, en güçlü bağdır. Kaç yıl geçerse geçsin, kaç ihanet yaşarsak yaşayalım, ailede ne kadar mutsuzluk olursa olsun hiç önemli değil. Kendi irademiz pahasına olsa bile onlarla bağımız devam eder." -Anthony Brandt, Bloodlines
Sayfa 77
Geçmişimiz keşfedilmeyi bekliyor. Sözcükler, dil, harita... Keşif yolculuğu yapmamız için ihtiyacımız olan her şey, tam şu anda içimizdedir.
Sayfa 75
Reklam
Aile geçmişimizdeki çözümlenmemiş travmalar, sonraki nesillere aktarılır ve sorgulamak hiç aklımıza gelmeyen şekillerde duygu, tepki ve seçimlerimize karışır. Bu deneyimlerin bizden kaynaklandığını zannederiz.
Sayfa 75
"Bilinçaltı duyulmak için ısrar eder, tekrarlar ve bir bakıma kapıyı kırar." -Annie Rogers, The Unsayable
Sayfa 69
'Hayal gücü yaratıcılığın başlangıcıdır. .. 'Neyi hayal edersek onu mümkün kılarız. '
Sayfa 67
'Yeni bir beceriyi uygulamak, doğru koşullar altında, beyin haritalarımızdaki sinir hücreleri arasındaki yüz milyonlarca ve muhtemelen milyarlarca bağlantıyı değiştirebilir.' Bir kere yeni bir beyin haritası oluştuğunda, yeni düşünceler, duygular ve davranışlar organik olarak meydana çıkabilir ve eski korkular ortaya çıktığında dağarcığımızı dönüştürebilir.
Sayfa 66
Genellikle küçük çocuklar, her zaman olmasa da hayatı ilk çocuklardan -ya da tek çocuktan- biraz daha iyi sürdürürler çünkü tek çocuklara aktarılan aile geçmişinin bitmemiş meseleleri daha büyük paya sahiptir.
Sayfa 63
Reklam
Kardeşler arasında anne-çocuk bağında yaşanan kopma sebebiyle her bir çocuk anneyle kopukluğu farklı biçimde ifade edebilir. Çocuklardan biri yeterince iyi olamama korkusuyla herkesi memnun etmeye çalışan biri olabilir veya sorun çıkararak insanlarla bağlantısını kaybedebilir. Diğer çocuk kendi iletişiminin hiçbir zaman ilk sırada olmadığına inanarak kavgacı biri haline gelebilir ve yakın olduğu insanları kendinden uzaklaştırmak için çatışmalar yaratabilir. Başka bir çocuksa kendini soyutlayabilir ve insanlarla yok denecek kadar az iletişime geçebilir.
Sayfa 62
Hellinger, her birimizin zorluğuna bakmaksızın kendi kaderimizi taşımamız gerektiğini vurgulamaktadır. Hiçkimse sonradan gelecek bir tür acı olmadan bir ebeveynin, dedenin, kardeşin, amcanın veya halanın kaderini üstlenmeye çalışmamalıdır. Bu tür acıyı betimleyebilmek için 'iç içe geçmişlik' kalıbını kullanmaktadır. İç içe geçildiği zaman, hiç bilmeden daha önceki bir aile üyesinin duygu, belirti, davranış veya zorluklarını sanki sizinmiş gibi taşırsınız.
Sayfa 61
Anne-çocuk bağında erken kopma ve kesintiler bizlere henüz gebe kalınmadan çok önce başlayabilmektedir. Etkileriyse bilinçaltımızda kalmakta ve reddedilme veya terk edilme duygularını anımsatan olaylarla tetiklenebilen somatik bellek olarak bedenimizde yaşayabilmektedir. Bu meydana geldiğinde kendimizi kendimizle tamamen uyumsuz hissedebiliriz. Düşüncelerimiz çok baskın, bunaltıcı hale gelebilir ve bedenimizdeki duygular sebebiyle kendimizi bunalmış hatta korkmuş hissedebiliriz. Travma çok önce gerçekleştiğinden genellikle bizim bilinçli farkındalığımızın ötesinde bir yerlerde saklı kalmış haldedir. ..kendimizde sorun olduğunu zannederiz, içimizde bir şeyin 'bozuk veya eksik' olduğu kanısına varırız. Korku ve endişe duyduğumuzda kendimizi güvende hissetmek için sıklıkla çevremizi kontrol etmeye çalışırız. Bu küçükken yok denecek kadar az miktarda kontrolümüzün olması ve hissettiğimiz yoğun duygular için güvenli bir yer yok gibi görünmesinden kaynaklanır. Bu modeli bilinçli bir biçimde değiştirmediğimiz sürece bağlanma sorunları nesiller boyu birbirine aktarılarak devam edecektir.
Sayfa 58
Geçmişte yaşananları değiştiremeyeceğimi biliyordum fakat şimdi var olan ilişkimizi değiştirebilirdim.
Sayfa 57
Thomas Verny, 'Gebelik anından itibaren rahimde yaşananlar, beyni şekillendirir ve kişilik, duygusal mizaç ve üst bilincin gücüne zemin hazırlar.' diye belirtir.
Sayfa 54
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.