Tüfek, Mikrop ve Çelik sık sık karşıma çıkan ve hep merakımı uyandıran bir kitaptı ve hakikaten insanlık tarihini merak edenlere bir temel oluşturuyor.
Okumalarımın arasında bilgi edinmek adına keyif alarak okudum, lâkin ilgi alanınız değilse sıkılabilirsiniz.
Şimdiii, gelelim benim asıl dikkatimi çeken ayrı bir konuya.
Bu platforma katılalı çok uzun bir zaman olmadı.
Bir çok okuyucunun özellikle bu kitabı 4-7 gün içerisinde okuduklarına tanık oldum.
Eleştiri babında değil, yanlış anlaşılmasın, ama bu kadar kısa bir sürede bu kitap nasıl okunur aklım almıyor!
O kadar çok bilgi içeriyor ve o kadar donanımlı ki, yani kısa sürede bunu başarabilenleri ayakta alkışlıyorum.
Birde asıl değinmek istediğim mevzu şu:
Her kitap yeni bir şey öğretir,
yeni bir dünya tanıtır bize…
Okunan kitapların sayısı değil, onların okunma yoğunlukları önemlidir ve size bir şeyler katmalıdır, ders çıkarabileceğiniz doğrultuda okursanız daha çok verim almış olmaz mısınız?
Çok kitap okumak mı önemlidir?
Yoksa nitelikli kitaplar okuyup, onların sayesinde keyifli bir şekilde bir şeyler öğrenmek değil midir amacımız?
“Okumuş olmak için okumak”la “sindire sindire anlayarak okumanın” arasındaki ince çizgiyi bu arladaşlar sayesinde görmüş oldum :)
Aslında şunu demek istiyorum, amaçları bir şey öğrenmekse bu şekilde acınacak duruma düşüyorlar farkında olmadan, kendilerini kandırıyorlar ki onlar adına gerçekten üzülüyorum. Hayır neyin peşindesiniz,
onu anlamaya çalışıyorum.
Amacım polemik falan yaratmak değil.
Kırıcı olmak zaten kişiliğime aykırı, sadece düşüncelerimi dile getirmek istedim.
Haksız mıyım ama?