Herkese merhaba Kitabın ismi ve kapak görselinin keyfi ile bir oturmaya okuyup bitirdiğim, üzülerek söylüyorum ki ikinci bölümü var diye tadı damagımda yarım kalan bir gerçek hayat hikayesi ile sizlerleyim bugün..
KAÇIŞ... Eminim her insanın yüreğinin bir kıyısında var olan gizli kelime.. Kaçmak.. Bilmediğin bir ülkede, bilmediğin bir dilde, yepyeni bir başlangıç... Peki bu kaçışın sebebi şiddetse... Üzülerek söylüyorum ki o kadar çok psikolojik ve fiziki anlamda mağdur olan kadınlarımız var ki.. Hele bu kadınlar tertemiz evlat yetiştiren bireyler ise.. Ürkek, mutsuz, umutsuz annelerin nice sevgisiz evlatları çoğalıyor ve çözümsüz bu süreç sürüp gidiyor değil mi... Emin oldugum tek bişey var ki korkarak var olan saygı veya kabulleniş görünüşte herşeyi tıkırında götürse de çok sonrası ağır faturalara ve bedellere sebebiyet verebiliyor... O yüzden ne diyoruz.. " HEP SEVGİ OLSUN, İLLA SEVGİ İLLA AŞK VE HUZUR "
Kitabımızın kahramanı tam da böyle... Sadece sırtunda ufak bi çantası ile dilini bilmediği bir üljeye kaçıyor... Aslında kaçtıgı görünen şiddetken; belki de hayal kırıklıgı, mutsuzlugu ve korkularıdır... Kaçmak peki gerçekten kurtuluş mu acaba... Yazarın gerçek hayat hikayesini ele alması, bunu gönülden dile getirmesi ve alanen herkesle paylaşması cesaret işi aslında okurken ufak eksiklikler hissetsem de, dopal ve duyguyu veren yanını sevdim.. Kitabın devamı için de merakla bekliyor olcağım
Umarım kimin gönlü nereden hüzne uğramışsa, dalları yeşerir çiçeklenir sevgi, huzur, mutluluk ve kocaman gülümseme eksik olmasın ömrünüzden