Dili akıcı ama kafanızın boş olduğu bir zamanda okumalısınız. Okuyucudan emek isteyen bir kitap düş kesiği. Okuyucunun sürekli uyanık olması ve bir önceki anlatılanları iyi kavraması gerekiyor. Aksi takdirde bir labirentte kaybolabilirsiniz :) Kitabın genel olarak konusu bir yazarın yazdığı karakteri yaşadığı, aslında hem karakterin gün yüzüne çıkıp olanları anlattığı hem de yazarın ağzından okuduğumuz bir konusu var. Aynı olayları her iki karakterin gözünden de görüyorsunuz. Biz bu kitabı yazarıyla konuşanlar grubumuzla birlikte okuduk. 127 kişilik grupta sanırım üyelerin yarısı yarıda bırakmak zorunda kaldı. Belki kitabın zorluğu konusunda bir fikir verebilirim ;-) Bu kadar zor bir kitabı yazan yazarımızla tanışmak sohbet etmek de ayrı bir keyifti. Kitapta olduğu gibi kaliteli ve herkes tarafından kolay anlaşılabilir cümleler değil yazarımızın cümleleri. Kısacası vakit geçirmek için değil vakti dolu dolu geçirmek için okunacak bir kitap. Keyifli okumalar dilerim...