Orduya ilk katıldığım günlerde, bir Arap binbaşısının "Kavm-i Necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın" diye tokatladığı bir Anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında Türklük şuuruna erdim. Onda gördüm ve kuvvetle duydum. Ondan sonra Türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. Benim hayatta yegane fahrim, servetim, Türklükten başka bir şey değildir.
Kitap içerisinde 41 adet kısa hikaye mevcut. Bazı hikayeler güzel başlamış ama sonu eksik kalmış. Belki yazarın taktiği ancak ben sonunun olmasını isterdim. Kitabın ön sözünde kitabı tanıtmak amacıyla fazlaca mübağla edilmiş. 5-6 adet hikayeyi beğendim. Hikayelerin çoğu yazarın hayatından kesitler içermekte. Çok fazla beğendiğimi söyleyemem. Kapak tasarımı ve mizanpajı güzel. 5 puan verdim, sonuçta bir emek var.
Kendi çocuklarını sakındıkları o sokaklara, o çocukları sokaklara salanlar, salamasınlar diye yazdım.
Kızaracak kadar kalmışsa, yüzleri kızarsın diye yazdım.
Harbi olun, açık konuşun!
Benim davam, sizin davanızla aynı değil.