Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atsız

336 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Martı Jonathon Livinston, kendini diğer arkadaşlarından farklı görür. Onların amacı sadece karınlarını doyurmaktır. Jon için ise önemli olan yemek değil uçmaktır. Uçmayı büyük bir tutkuyla seviyordur. Ailesi bu duruma tepki verir. Annesi, alçaktan uçmak albatrosların işi olduğunu ve zayıf kaldığını söyler ve kendisi için yemek bulmasını ister. Fakat Jon ailesini dinlemez ve uçuş denemeleri yapar. Başarısız olur ve sıradan bir martı olmaya karar verir. Fakat birgün karanlıkta uçmaya karar verir. Çünkü martıların karanlıkta uçamadıkları bilinmektedir. Birkaç deneme yapar ve sürüye katılmamaya özgürce uçmaya karar verir. Jonathan artık yeryüzünün akrobatik uçuş yapabilen tek martısıdır. Kumsaldaki sürüye katıldığında neredeyse gece yarısı olmuştur. "Yaşamak için ne kadar çok neden var. Cehaletimizi kırabiliriz, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz!" diye düşünüyordur. Fakat olaylar beklediği gibi değildir. Martı Konseyi toplanır ve Livinston'u pervasızlık ve sorumsuzluk gösterdiği gerekçesiyle sürüden atarlar. "Bana bir şans verin, öğrendiklerimi size göstereyim!" dese de Jon artık sürüden ayrı yalnız bir martı olmuştur. Gökyüzünde özgürce uçarken gecenin bir yarısı ışıklar saçan iki martıyla karşılaşır. Uçma stillerini çok beğenir. Bu iki martı aynı aileden olduklarını söyleyerek Jonathan'ı da yanlarına alarak kapkaranlık gökyüzünde yükselerek gözden kaybolurlar.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Arkadaş Yayınevi · 200567,2bin okunma
Reklam
352 syf.
9/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Alamut Kalesi'nin en göz alıcı kulesinde, kendisine ayrılmış görkemli konutunda, müritlerinin tapınışları içinde yaşayan Hasan Sabbah; basit bir maceracı değildi. Kurduğu örgüt, yürüttüğü eylemler ile bilgi ve eğitim düzeyi hakkında bize gelen haberler, onun deha sahibi bir kimse olduğuna tanıklık etmektedir. Ancak şimdi, kendisinde her şeye gücü yeten bir tanrısallığın otorite ve varlığını duyumsamış olup olmadığını bilebilecek durumda değiliz. Eğer o da müritleri gibi kendisinin tanrısallığına inanmışsa, kuşkusuz ki büyük bir yanılsama içinde bulunuyordu. Eğer bu inanca gülüp geçmiş ise, o zaman da düşünce ve eylemlerinin ancak ahlak açısından değerlendirilmesi gerekeceği tartışılamaz. İncelenen bütün bu olguların tarihte bıraktığı izlenim ise; Horatius'un ünlü mısralarında yinelenen; "Bir yanılgının başka bir yanılgıyla düzeltilemeyeceği" gerçeğidir: "İn vitim ducit cumpae fuga."
Hasan Sabbah ve Alamut Terörü
Hasan Sabbah ve Alamut TerörüYaşar Şahin Anıl · Panama Yayıncılık · 2013147 okunma
284 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Cephedeki hissiyatlarıyla, vatanseverliliğiyle, yeri gelir duygusuyla yeri gelir mantığıyla hareket eden ama her ne olursa olsun ‘Vatan sevgisini’ her şeyden önce tutan kişiliğiyle kendisine her edindiğim bilgide hayran bırakan Hürriyet Kahramanı..  Şu küçük kafalar ve küçültülmüş garip ülke, bir gün büyüyünce anlayacak seni! Paşa'ya hayran olmamak elde değil. Vatan aşkı, cesareti her şeyini çok net görüyorsunuz..
Enver
EnverZafer Tekin · Yakın Plan Yayınları · 201771 okunma