Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
456 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
61 günde okudu
EN HÜZÜNLÜ EYLÜL / OSMAN BALCIGİL
Sayfa : 456 - Tür : Roman Destek Yayınları - Mart 2024 de okudum Tavsiye puanım 8 / 10 #ençokokunankitaplar da 2075. Sırada KONU : En Hüzünlü Eylül” tek parti yönetiminden çok partili hayata geçiş tarihi olan 1950 yılı ile bu devrin son bulduğu 1960 yılları arasında geçen, hem o dönemin siyasi olaylarını hem de talihsiz bir aşkı hikayesini konulan bir roman. Sonu da 1955 yılının 6/7 Eylül olayları ile tamamlanıyor. YORUM Büyükada’da yaşayan ama İstanbul ile de bağlantıları olan, birisi Rum diğeri Türk olan iki komşu Suzan ve Yorgo 'yu tanıyarak başlıyoruz kitaba. Aynı zamanda çok yakın aile dostu olan bu Rum ve Türk ailenin ırkçılıktan uzak yaşam hikâyeleri Osman Balcıgil tarafından çok yalın, akıcı ve ustalıkla kaleme alınmış. Fakat ne yazık dünya ve hayat sadece bu aşktan ibaret değil. 1955 yılı 6/7 Eylül Kıbrıs olayları bu aşkı bambaşka bir noktaya götürüyor. Hem bu olayların siyasi tarafı hem de insanların yaşamlarına etkileri yazar tarafından ustalıkla yansıtılmış. Her duyguyu derinden yaşıyorsunuz. Tavsiye ediyorum. Okuyanlar veya dinleyenler varsa yorumlarını merak ediyorum Herkese keyifli okumalar...
Osman Balcıgil
Osman Balcıgil
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü EylülOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20202,187 okunma
456 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
6-7 Eylül Olayları..
Herkese merhabalar, bugün kalemine bayıldığım ve beni o dönemin içerisinde acıları, sevinçleri iliklerime kadar hissettiren Osman Balcıgil'in muhteşem romanını yorumlayacağım.. Kısaca kitabın konusuna değinecek olursam; zamanında Türk-Rum demeden ırk, din ayırt etmeden birbirlerinin bayramlarını, acılarını, sevinçlerini birlikte kutlayan bir aile konu alınıyor. Suzan ve Yorgo'nun eşsiz aşkı, dostluğu en saf şekilde aktarılıyor. Dönemin üniversite hayatı, sosyal aktiviteler, siyasi yaşam, eğelence anlayışı vb. birçok şey aktarılıyor. 1955 Eylül'ünde yaşanan siyasi sorunların bu aşkı nasıl yarıda bıraktığını ve dahasını bizlere sunuyor.. Ben Balcıgil'in kitaplarında hem dönemi içimde yaşarken hem de bilgi ediniyorum. Ne zaman bir Osman Balcıgil romanı bitirsem kendimi o dönemi araştırırken, belgeselini izlerken buluyorum ve bu çok kıymetli. Benim asıl değinmek istediğim bu dönemin olaylarına olan yabancılığımız.. Çok duyduğum ama asla açıp araştırmadım 6-7 Eylül Olayları.. Araştırmadıkça, ders çıkarmadıkça geçmiş nesillerde yaşanan hataların yeni nesillere dert olarak miras kalmasıyla sonuçlanıyor.
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü EylülOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20202,187 okunma
Reklam
568 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Haber veriyorum! Tehlike görüyorum!
Bu kitap serisi bir İnönü biyografisi değil, bu seri ikinci adam devrini, şartlarını ve olaylarını ele alan bir yakın tarih kitabı. 3. Ciltte, İnönü’den daha çok demokrat partinin yükselişini ve düşüşünü eleştirel düşünebilen (olduğu yeri de düşününce) “olabildiğince” objektif bir kalemden okuruz. 1950-1964 tarihleri Cumhuriyet için bir dönüm
İkinci Adam Cilt: 3
İkinci Adam Cilt: 3Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 1988323 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fatih Akın/ Türkiye'de Azınlık Politikaları ve 6-7 Eylül Olayları. Fatih Akın, 1971'de Burdur'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Burdur'da, lise öğrenimini Ankara'da yaptı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesinden mezun olarak, tarih öğretmenliği görevine başladı. 1999 yılında yüksek lisansını tamamladı. Evli ve iki
Türkiye'de Azınlık Politikaları
Türkiye'de Azınlık PolitikalarıFatih Akın · Kum Saati Yayınları · 200644 okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Eylül 1955 Tarihe kara bir leke olarak düşen iki gün. Sevgiyle nefretin, dayanışmayla yağmalamanın, vefayla ihanetin ölümüne kapıştığı iki koca gün. Yakılan, yıkılan kahrolan bir İstanbul. Ve O iki günden sonra asla aynı olamayan insanlar. Osman BALCIGİL, kalemini çok sevdiğim, tarihi olayları kitaplarının arasına tane tane sıkıştırıp ders
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü EylülOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20202,187 okunma
456 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat! Kitap içeriğine dair bilgiler yer almaktadır.
Üzerine günlerce konuşabileceğim, içeriği ve donanımı ile tatmin edici bir eserle geldim:En Hüzünlü Eylül! Yazarın okuduğum üçüncü ve beni en derinden etkileyen eseri oldu. Yaşamım boyunca birkaç amaç edindim. Ne, neden, ne şekilde olmuş hepsini araştıracaktım. Tarih benim tutkum. Bir dönemle ilgili taban tabana zıt belgeselleri ve filmleri
En Hüzünlü Eylül
En Hüzünlü EylülOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20202,187 okunma
Reklam
“Bu vahşete çanak tutanlar, kaybettiklerimizden daha değerli neyin peşinde olabilirlerdi acaba?”
Sayfa 142 - EdebiyaistKitabı okudu
6-7 Eylül olayları üzerine :
Geniş kültürlü bir Türk subayı 8 Eylül 1955 günü bir· yabancı dostuna şunları söylemiştir: «Bu, düşünebildiği­nizden de feci bir olaydır. Dünyada adımızın lekelendiğini sizler görüyorsunuz. Şimdi bizden gene vahşiler diye, bahsedilecek ve bilhassa Yunanlılar bunda kusur etmeyecek. İşin bizi asıl üzen tarafına gelince, biz bu vesile ile Atatürk devrimlerinin milletçe benimsenmedigini görmüş oluyoruz. Demek ki bu devrimler bir Avrupalılaştırma cilası yerine geçmiş, ama halk kalabalığımız derin bir değişikliğe uğrarmamıştır. Tesbit ettiğimiz diğer bir nokta, uçurumun yalnız Türk halkı ile Batı dünyası arasında bulunmadığı, bizimle, Avrupa'lı olan Atatürkçü seçkinlerle, kitle olarak Osmanlı İmparatorluğu zamanındaki kadar mutaassıp, yabancı düşmanı ve cahil olan bazı v atandaş­lar arasında da aynı derinlikte bir uçurumun mevcut olduğudur».
6-7 Eylül olayları üzerine yazılan mektup:
Rum Patriği Athenagoras'ın 25 Ekim 1960 günü Yassıa­da'da okunan ve kimse tarafından yalanlanmayan, Başba­kan Menderes'e yazmış oldugu 12 Eylül 1955 tarihli mektubu okumaktır: «Duyduğumuz derin elemi bir telgrafla ifade etmiş­tk. Bugün Sen-Sinod toplantısından sonra olayları bilginize sunuyorum: Mevcut 80' kiliseden 70'i" yakılarak tamamen tahrib edilmiştir. Kutsal yerler tahammül edilmez surette ihlal ve tahrib edilmiştir. Aziz heykellerinin gözleri oyulmuş, patriklerin ve diğerlerinin mezarları tecavüze uğramıştır. Kemikler meydanlara saçılmış veya yqkılmıştır. Bir papaz öldürülmüştür. Diğerleri taciz edilmiştir. Teşkilatlı, bir plana ve belli bir programa göre hareket eden, bir yerden emir alan gruplar altlarında vasıtalar, ellerinde tahrib aletleriyle ve hareketsiz kalan zabıta kuvvetIerinin gözleri önünde ve aynı anda şehrin çeşitli bölgelerine yayılmıştır. Bunlar bir yerden işaret almışcasına RumIara karşı dehşet verici suretle tecavü·ze geçmişlerdir.
1960 Darbesinden sonra görülen davalar:2
6-7 Eylül Olayları Davası (20 Ekim - 5 Ocak): 1955 Kıbrıs anlaşmazIığı olayısıyle halkı İstanbul RumIarına karşı ayaklanmaya azmettirerek cana ve mala zarar verilmesine sebep olmaktan, Menderes, Zorlu ve İzmır ·mülki amirierinden biri mahkum oldu. Bayar, Köprülü ve başka altı kişi berat etti
Reklam
Vasil amca sünnet olmaktan son anda kurtuldu
Mahallemizi vardığımızda, uzuncaova caddesi ile Abbasağa yokuşu köşesindeki kilisenin yangını söndürülmeye çalışılıyordu. 5-6 kişinin mahallemiz TürkAli'nin muhtarı vasil efendiyi "seni sünnet edeceğiz" diye karga tulumba taşıdıklarını gördük. Vasil efendi aşırı şişman olduğu için yatağında yatmayıp evinin penceresi kenarında oturarak geceyi geçiren bir insandı ve mahallenin sevgisini, sempatisini kazanmıştı. kendisini taşıyanlara, müdahalede ve rica ile mani olduk. Vasil Efendi'nin evine gitmesini sağladık.
Sayfa 31 - Koç Holding yöneticisi Uğur Ekşioğlu'nun hatıratıKitabı okudu
6-7 Eylül vurguncuları
Annem sordu, "O kadar çapulcu nereden çıktı?" diye. Babam bazılarını görmüştü! yakınlarımız ve komşularımızdı. Biri, Rum komşularını "saklayıp koruyayım" diye evine almış, gidip dükkanlarını soymuştu. Öbürü, hep kıskandığı ağabeyinin kayınpederinin kiracılarının dükkanlarını talan etmişti. Bu olaydan bir 6 ay sonra apartmanlar yaptırıldı, kürkler, pırlanta, mücevherler filan. Güya bir gece Hızır aleyhisselama karı koca dua etmişler, "çok bunaldık, artık biz de gör" diye. Sabahleyin art deko çanak avizenin içinde lebalep altın ve pırlanta doluymuş.
Bütün birikimini Rum Dostuna veren Türk
6-7 Eylül olaylarının ertesi günü Osmanbey'de tam anlamıyla yağmalanmış olan kitabevimdeydim. İçim ezilmiş, haklı olarak hayal kırıklığı ve çaresizlik içinde kendi kendime "Nasıl oldu da dükkanda tek bir tane bile, en azından harap olmuş halde bile olsa tek bir kitap bile bırakmamayı başardılar?" diye düşünüyordum ki Türk müşterilerinden birisi içeri girdi. Yaşananlardan dolayı tam anlamıyla yıkılmış görünüyordu. Son nefesime kadar asla unutmayacağım ve her zaman hatırlayacağım en insani ve duygulandırıcı bir şekilde bana üzüntüsünü, desteğini göstermeye gelmişti. Dedi ki, "Dostum Thodori, sen de biliyorsun ki ben zengin değilim. Bir bankanın maaşlı çalışanıyım. İki sene sonra da liseyi bitirecek oğlumun yüksek eğitimi için gelirimden attırarak biriktirdiğim biraz param var. Dükkanını yeniden çalışır hale getirmen için sana bu parayı borç olarak vermek istiyorum. Elin rahatladığı zaman bana geri dönersin.
229 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.