Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ABDULKADIR BATUR

ABDULKADIR BATUR
@ABDULKADIRBATUR
İnşaat Mühendisi
Lisans
Mersin
MİDYAT, 13 Temmuz
16 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.
Reklam
Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçeb adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak.
Sayfa 184Kitabı okudu
Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağava veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi.
Sayfa 184Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Güneş her gün yakıyordu. Zaman'ı yakıyordu. Dünya hızla çember çiziyor ve kendi ekseni etrafında dönüyordu, zaman da Montag'dan yardım almadan seneleri ve insanları yakıyordu zaten. Yani Montag itfaiyecilerle birlikte nesneleri yakarsa, güneş de Zaman'ı yakarsa, bu her şeyin yanması anlamına gelirdi!
Sayfa 167Kitabı okudu
Tek bir şey, tek bir kişi veya makine ya da kütüphane tarafından kurtarılma arayışına da girme. Kendini kurtar, boğulursan da en azından kıyıya doğru gittiğini bilerek ölürsün.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
İyi yazarlar hayata sık sık dokunur. Vasatlarsa elini hayatın üstünden çabucak geçirir. Kötüler hayata tecavüz eder ve onu sineklere bırakır.
Sayfa 105Kitabı okudu
"Bilmiyorum. Mutlu olmamız için gerekli her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Bir şey eksik. Etrafa bakındım. Ortadan kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, on-on iki yıldır yaktığım kitaplardı. Bu yüzden, kitapların faydası olabilir diye düşündüm."
Sayfa 104Kitabı okudu
Çivi ve tahta olmadan ev inşa edemezsin. Bir evin inşa edilmesini istemiyorsan, çivilerle tahtaları sakla. Bir insanın siyasi açıdan mutsuz olmasını istemiyorsan, bir meseleyi iki farklı açıdan sunma ki kaygılara kapılmasın; tek bir açıdan sun. Daha da iyisi hiçbir açıdan sunma. Bırak savaş diye birşey olduğunu unutsun.
"Çizgili kâğıt verirlerse, yan çevirip yaz." Juan Ramón Jiménez
Birileri size bir öykünün neyle ilgili olduğunu söylerse, muhtemelen haklıdırlar. Öykünün yalnızca bununla ilgili olduğunu söylerlerse, kesinlikle yanılıyorlardır.
Reklam
Kurgu, doğru şeyleri bize anlatıp duran bir yalandır.
"Santiago, yavrum!" diye bağırmıştı. "Neyin var?" Santiago Nasar, onu tanımıştı. "Beni öldürdüler, Wene Hala," demişti.
Sayfa 106Kitabı okudu
Gerçekten de Santiago Nasar, öleceği sabah, kendisine yüklenen namuzsuzluğun neye mal olacağını çok iyi biliyor olmasına rağmen, bir an bile kuşkuya kapılmamıştı. İçinde yaşadığı dünyanın erdem taslama merakını biliyordu, ikizlerin ilkel doğalarının bu şekilde aşağılanmaya direnemeyeceklerini de biliyor olması gerekiyordu.
"Bu yüzden öldü," dedi baba Doktor Dionisio Iguarán. "Bizlerden daha sağlıklıydı; ama insan onun göğsünü dinleyince yüreğinin içinde fokurdayan gözyaşlarını duyabiliyordu."
Seni iyi tanıyan herkes, olağanüstü yeteneklerin olduğunu bilir. Bunun sana getirdiği bir yük var: Toprak ne kadar zengin olursa, orada bir şey yetiştirememen de o kadar affedilmez olur.
Sayfa 385Kitabı okudu