Jane austen tarzı tipik ingiliz romantiklerinden bir roman okurum diye almayın, zira emily bronte hanımın düşgücü edgar allen poe’ya rahmet okutacak kadar karanlık. Çok katmanlı olay örgüsünü ve çözümlemelerini o kadar doğal yapmış ki karanlık temaya tosladığımda “bu kitap nasıl klasik olabilmiş?” Diye sormuştum kendime, profesyonelliğini tam olarak takdir edememiştim. Biterken verdiği (veya almayı seçtiğim) mesajıyla, unutamayacağım karakterleriyle ve artık içime sıkkınlık veren yerlerden ‘uğultulu tepeler gibi ‘ diyeceğim bir deyimi kazandırmasıyla bu kitap benim bir parçam oldu. Arzu eden okuyabilir.