(SPOİLER İÇERİR) Kitabın ana karakterin ağzından anlatmadan hatta ana karakteri pek de düşünmeyen birinin bakış açısından yazılıp çeviri dili köylüce (george’un bakış açısı yüzünden) olmasına rağmen george’un annesini böyle derinden hissettirebilmesi güzeldi. Yazarın amacı umrumda değil kendi perspektifimden, deneyimlerimi bağlayarak ne öğrendiğimi paylaşmak istiyorum. Hiç yakın olmadığım, duygusal olarak nötr olduğum dedemin ölümünden sonra üzüntüden bağışıklık sistemim ve duygudurumum biraz çöktü, 15 gündür tıbbi tedaviye rağmen hala iyileşemedim. George’un annesi oğlunun hayalindeki versiyonun yıkılmasından duyduğu üzüntüyle kitabın sonunda hastalanıp ölüyor. Bu yönden karakterle aramda bir bağ hissettim. İnsanları sevmek ve ilişki kurmak çok güzel ve ihtiyaç duyduğumuz bir şey. Buradaki ayrım bunun karşılıklı olması gerekiyor. Realist olmak son derece önemli ve yaşamak istiyorsak kendi kendimizin kurtarıcısı olmamız lazım. Karşılık bulamadığımızda tutunduğumuz bahanelerden vazgeçmemiz gerekiyor, en azından sevdiğimiz insan bizimle aynı yere gelene kadar, ya da buna çabalayana kadar. Gelmeye de bilir. Kendime değer vermenin bir anlamının da kendimin kurtarıcısı olmaktan geçtiğini, başkasından beklememem gerektiğini hatırladım. İyi olmak istiyorsan önce kendine iyi bakacaksın.