Hayat ki akıp gider bulanık bir su gibi,
Korkulu rüyalarla geçen bir uyku gibi...
Çabalama... Kabul et bunu olduğu gibi!
Hayattan fazla bir şey bekleyenler delidir...
Önce kalbim ufak bir kıvılcımla tutuştu,
Bir yığın saman gibi şöyle parladım gitti...
Fakat şimdi saçlarım beyaz, yüzüm buruştu;
Daha yirmi yaşında ihtiyarladım gitti!..
Neticesiz bir aşka verdim gençliğimi,
Ne ufak bir temayül, ne bir iltifat gördüm...
Önünde yalvararak söylerken sevdiğimi,
Gözlerinde yüzüme inen bir tokat gördüm...
Bu bir taraflı aşkta hiç durmadan, Allahım,
Ümitsizlik sararken beynimi bir ağ gibi;
Ben yine seviyorum onu... Aman Allahım!...
Bir macera görmedim ben bu macera gibi...
Bir hayvanın aklını insan aklından ayıran şey, hayvanın sadece geçmişte ve bugünde yaşaması, geleceği tahayyül edememesi ya da neler olacağını tahmin edememesidir.
Hiç bir insana, hayvana gereğinden fazla sevgi gösterilmemeli. Fazla fedakarlık fazla vefasızlık getirir bunu unutmamak lazım. Bir insanı, bir hayvanı çok seve biliriz, onunla tam olduğumuzu hiss ede biliriz ama her zaman bir adım geri olmak lazım. Yoksa insanlarda, hayvanlarda bizim bu iyi niyetimizden ve en çokda onlara karşı olan çokça sevgimizden istifade edib nankörlük yapacaklar. Güzel bir kitapdı, tavsiye ederim, her kese iyi okumalar).