Her şey uyuyordu,evren baştan sona engin bir hataydı sanki ; ve havada salınan belli belirsiz rüzgar, var olmayan bir kışlanın üzerinde açılmış biçimsiz bir bayraktı.
Yükseklerde, havanın sesleri arasında hiçbir şeyin tarazlandığı hissediliyor, pencere kanatları, pervazların titrediği iyice duyulsun diye camları sarsıyordu.Sessiz gece, her şeyin en derinindeydi, Tanrı'nın(ya da dünyanın) mezarıydı.
Sayfa 60