Öncelikle kitabı çok beğendim. Okunmasını ve bu kitabın kadrajından bakılmasını kesinlikle tavsiye ediyorum. Filmini kitabı okuduktan sonra izlemek karakter oturmasında çok yardımcı oldu ben de fakat kitap daha güzel bir seyir halinde ilerledi diyebilirim. Kitap içeriğinden bahsetmek, okuyacak olanların önüne geçmek istemediğimden sadece yüzeysel yorumumu ifade edeceğim.
Dünyada adeletin olmadığı bir gerçeklikle karşılaşmak benim ve okuyan ya da okuyacak olanlar için bir sürpriz olmayacak -olmamıştır- bu kitapta...
İnsan yaşamında süre gelen bir kısır döngü...bitmeyen bir dava... Adaleti, adaletsizliği anlatmak için kullanılan bir yargılama metodu olarak kullanmak ne kadar ironik.
Biz de yazarın sözüyle ifade edelim ozaman “bırakalım ölüyü ölüler gömsün “
-Kitap için teşekkür ederim-
“Yalnızca tek bir tür insan varsa, ozaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar?...
“İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır”
“Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz”...
-Evcil ne demek? diye sordu Küçük Prens.
- Genellikle ihmal edilen bir iş, dedi tilki. Bağlar kurmak anlamına geliyor.
- Bağlar kurmak mı?
Tilki ;
- Yani, dedi. Örneğin sen benim için henüz, binlerce çocuktan herhangi birisin. Benim için gerekli de değilsin. Ben de senin için, yüz bin öteki tilkiden hiç farkı olmayan herhangi bir tilkiyim. Ama