Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahmet Fazıl Bingöl

Ahmet Fazıl Bingöl
@AhmetFazill
2 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
280 syf.
7/10 puan verdi
Davam
DavamNecmettin Erbakan
9.4/10 · 4.993 okunma
Reklam
İhtiyaç temelinde baktığımızda sosyalleşme ile yemek yemenin, enerjisini boşaltmakla su içmenin, kendini ifade etmekle nefes almanın pek bir farkı yoktur. Bir bölümü bedenin sağlıklı yaşaması için gereklidir, diğerleri ruhun sağlıklı yaşaması için. Bu anlamda nasıl bir insan çok aç kaldığında ne olduğuna bakmaksızın yenilebilir olarak gör- düğü
Sayfa 39

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizle, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.
"Birileri bugün gölgede oturuyorsa, uzun zaman önce birileri ağaç ektiği içindir." Warren Buffet
Reklam
Yıldızlar bedava bir gösteridir; gözlerini kullanmaktan başka bir şey yapmaya gerek yok."
Sayfa 222
...Erdem, parayla sınanır hale geldi. Bu sınavda dilenciler başarısız oluyorlar ve bu yüzden de hor görülüyorlar. Bir kişi dilencilik yaparak haftada sadece on paunt bile kazanabilseydi dilencilik hemen saygıdeğer bir meslek haline gelirdi. Gerçekçi bir şekilde bakıldığında, bir dilenci kesinlikle diğer işadamları gibi hayatını kazanan bir işadamından başka bir şey değildir. Modern insanların çoğunluğu gibi onurunu satmamıştır; sadece zengin olmanın mümkün olmadığı bir meslek seçme hatasına düşmüştür.
Sayfa 234 - Sayfa 232-234 bir alıntı
Kadın ve Erkekte duygusal zeka
Kadınla erkeğin duygulara yaklaşımı, birbirlerinden beklentileri farklıdır. Kadınların duygusal zekâları daha yüksektir. Bunun yansımalarını problemlerle karşılaşıldığında rahatlıkla görebilirsin. Erkek bir sorun söz konusu olduğunda zihinsel sığınağına çekilip sorunu çözme eğiliminde iken, kadının ilk eğilimi yalnızlığı gidermek olur. Erkek
Sayfa 118Kitabı okudu
Aya ilk ayak basıldığı gün bir yorgancıda yorgancılar oturmuş yorgan dikmekte, bir yandan da dinî bir kitap okumaktadırlar. O sırada içeriye bir subay girer ve "Millet Ay'a gitti, siz hâlâ burada oturmuş, dini kitap okuyorsunuz" der. Kitap okuyanlardan birisi bilgedir, subaya cevap verir: "Bizim vazifemiz iyi yorgan dikmektir, dikiyoruz. Ay'a gitmek subayların vazifesidir. O halde siz niye gitmiyorsunuz? Biz mi engel olduk?"
Sayfa 113Kitabı okudu
İdeal çocuk; anne-babası yanındaymış gibi kendini güvende, anne-babası uzaktaymış gibi kendini özgür hisseden çocuktur. Bu duy- guyu verebilmenin yolu da çocuğa inisiyatif kullandırmak, büyük hata yapmadıkça küçük hataları yaşayarak öğrenmesini sağlamaktan geçer.
Reklam
Kararsızlıktan kurtulman için yapman gereken şey önem ve öncelik sırasını iyi belirlemendir. "Bu karar benim istek ve amacıma ne kadar uygun? Bu karar benim için ne kadar önemli ve öncelikli?" sorularına cevap vermelisin. Sırtında yumurta küfesi taşıyan birisine küçük bir çocuğun gelip tekme attığını düşün. Küfeci o an çocuğa karşılık verirse sırtındaki küfeyi düşürecek ve bütün yumurtaları kıracaktır. Ancak "Ben ona haddini bildiririm ama sırtımda yumurta küfesi taşırken sorumlu hareket etmem gerekir" diyerek soğukkanlı durur, kızgınlığını ertelerse yumurtaları kurtaracaktır. Burada küfe taşıyanın önem ve önceliği sırtındaki yumurtalardır. Bunları göz önünde bulundurması onu hem kararsızlıktan kurtaracak, hem de doğru karar vermesini sağlayacaktır.
Nasıl bir bahçede meyve ve sebzelerin yetişmesinde iyi bir toprak, su, güneş ışığı gerekliyse, başarı için de sıcak aile atmosferi gereklidir.
Sabunu fazla sıktığında da, gevşek bıraktığında da elinden nasıl kayıp giderse, aile içi disiplinde de durum böyledir.
Küçük bir çocuk düşün. Bu çocuk evdeki vazoyu düşürür ve kırar. Bir parçası elinde olduğu halde annesine vazoyu kırmadığını söyler. Böyle bir durumda annenin "Vazoyu nasıl kırarsın!" şeklinde bir tepki vermesi yanlıştır. Çocuğuna "Vazoyu kırmışsın, bu yaptığın bir hata. Bana doğru olmayan bir şey söyledin, bu da bir başka hata. Ama yalan söylemek vazoyu kırmaktan daha büyük bir hatadır." demeli, yalanın ona bir çıkar sağlamayacağını anlatmalıdır. Bu mesajı alan çocuk dürüst olduğu sürece annesinin sevgisini daha çok elde edebileceğini düşünecektir. Yoksa kızıp çocuğa saatlerce dürüstlük konferansı vermek çocuğu yalandan uzaklaştırmaya yetmeyecektir.
Amerika'da bir baba 6 ve 7 yaşlarındaki iki çocuğuyla birlikte hayvanat bahçesine gider. Gişe görevlisi 0-6 yaş arasının ücretsiz, 7 yaş ve üzerinin ücretli olarak içeri girebileceğini söyler. Baba çocuklar için "Bir ücretsiz, bir ücretli" der. Memur şaşırır, "Siz söylemeseydiniz çocuğunuzun ücretli girmesi gerektiğini fark etmeyecektim. Neden söylediniz?” der. Babanın cevabı ilginçtir: "Siz çocuklarımın yaşlarını bilmiyor olabilirsiniz, ama onlar biliyor." Bu çocuklar babalarının sadece bu davranışı sayesinde yalan söylememeleri gerektiği konusunda unutmayacakları önemli bir ders almışlardır.
Reklam
Unutmamalısın ki, belirsizlik güveni en çok zayıflatan unsurdur ve belirsizlikleri ortadan kaldırdığın zaman kendine duyulan güveni de rahatlıkla arttırabilirsin.
Olumlu düşünmek...
Olumlu düşünmek Pollyanna'cılık değildir. Olumlu düşünmek; olumlu ve olumsuz iki yönü de görüp olumsuza karşı önlem almak, olumluyu beklemektir. Kendini kışa hazırla, yazı bekle.