Ah Müzeyyen... Değer miydi koca bir hayatı nefretle yaşamaya?
Parçalanmış aileler arkalarında kocaman bir mutsuzluk bırakırlar. Bu mutsuzluk pastasındaki en büyük dilim çocuklara düşer.
Müzeyyen ve Çiğdem, sorumsuz bir baba, erken vefat eden anne, sorumluluğu almak zorunda kalan babaanne. Kitap daha çok Müzeyyen'i anlatıyor. Onun gözünden okuyoruz yaşananları. Annesinin ölümünden kız kardeşini ve babasını sorumlu tutuyor. Ve hayatı ikisinden nefret ederek geçiyor. İnsan en sevdiğini kaybedince saldırganlaşır. Bir suçlu, bir günah keçisi arar kendine. Onu bulunca da acısının yerini nefret alır. Acı çekerek yaşamaktansa suçlayarak, nefret ederek yaşamak daha kolay gelir.
Dağılmış bir ailenin öyküsü. Sade ve akıcı bir kitap olmuş. Yekta Kopan'dan okuduğum ilk eser.