Lavvrence, 1920 ya zında Irak hakkında Sunday Times gazetesinde şunları yazmıştı:
Bizim yönetimimiz Türk sisteminden bile kötü. Onlar yerel halktan 14.000 asker alır ve barışı korumak için yılda ortalama 200 Arap öldürürlerdi. Bi zim ise uçaklı, zırhlı araçlı, gambotlu ve zırhlı trenli 90.000 askerimiz var.
Bu yaz çıkan isyanlarda 10.000 Arap öldürdük. Bu ortalamayı daha fazla devam ettiremeyiz: Ülke yoksul ve nüfusu çok az....1 1 Bir zamanlar Arap Bürosu’nun küçük memuru Lavvrence şimdi Lovvell Thomas adın daki bir Amerikalı’nın çabaları sayesinde ünlü bir kişi olmuştu. O güne kadar Kuzey Amerika’da şöhret, servet ve serüven peşinde dolaşan Ohiolu bu 25 yaşındaki şovmen, Princeton’da hatiplik dersleri verirken 1917 yılının sonunda İngiltere’ye gidecek kadar para bulmuş ve bir kameraman alıp Ortadoğu’da romantik ve yerel renkler taşıyan bir öykü aramaya gitmişti. Orada Arap giysileri içindeki Lavvrence’ı görünce onu, yazmak istediği renkli hikâyenin kahramanı yapmaya karar verdi. Hüseyin ve Faysal’ın Arap ta raftarları ve Türkiye’ye karşı savaşta oynadıkları rol üzerine kurduğu hikâyesi bir şovun temelini oluşturacak, başka bir deyişle gerçeklik, eğlendirici unsurlara feda edilecekti.
Thomas, Lavvrence’ı Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkan bir Arap isyanının esin kaynağı ve lideri olarak sunmak istiyordu.