En büyük yanılgım: Karşımızdakini Tanrılaştırmak...
“Karşımızdakini olduğu gibi görmeyip onu Tanrılaştırmak, sonra da sanki böyle bir Tanrı olabilirmiş de olmuyormuş diye ona kızmak.”
🎬Nuri Bilge Ceylan, Kış Uykusu
Geciktirilmiş vedalar:
"Geciktirilmiş vedalar taşıyoruz sırtımızda. Sırtımızdan indirmedikçe ruhumuza çörekleniyor. Bittiğini hissettiğimiz an biten şeyleri suni teneffüsle yaşatmaya çalıştıkça; tek yaptığımız kendimizi, muhatabı, ruhumuzu, zamanı ve anıları zedelemek oluyor."
Alıntıdır.
"Çağın en büyük hastalığı, başarı üzerine kurulmuş bir hayat isteğidir. Hayatın anlamı başarıda değil özgürlüktedir. Sadece başarı için yaşayan insanlar, köle ruhludurlar, özgür olamazlar."
Rousseau
Okur Takip Önerileri
Gecenin dersi:
"Yapılan şeyler için pişmanlık zamanla geçer; ama pişman olurum diye yapmadıklarımız ömür boyu sürer."
Seneca
Kimi seversen sev...
"Kimi seversen sev, kiminle hayatını geçirmeyi planlarsan planla önünde sonunda dönüşecek. Hayatın ve ilişkilerin, sabitlenebilir kavramlar olmadığını geç de olsa anlayacak, sonunda bir ilişkiyle tamamlanamayacağını kabullenecek, özüne dönecek ve kendinle yaşamayı öğreneceksin."
Alıntıdır
Hastalığın elli tonu 2:
Ne zaman hasta olsam bu film aklıma düşer: Malena'nın onca kalabalık, hayranlık, hasetlik, güzellik, çirkinlik içindeki yalnızlığı, şaşalı güzelliğin arkasındaki hüzün ve arka planda çalan Historia un del amour tuhaf bir şekilde hasta zihnimde ve yağmurlu gecelerde zuhur eder...
🎬Malena
Ay.K. tekrar paylaştı.
"İlk merhabadan sonra benim olmalıydın. Kanunlardan bize ne idi. Rüsvalığı göze almayan sevmemeli."
Cemil Meriç
Hayal:
Hayali olmayanlar, hayal kuramayanlar;
hayali olanları, hayal kuranları, asla anlamazlar... Bu nedenle hayallerim her zaman büyük, dünya ise küçük kalmıştır...
Duvarların indirilmesi:
“Sanırım en güzel hislerden birisi özel olmak. Bir davranışın, düşüncenin ya da hissin sırf sana olduğunu bilmek. Herkese mesafeliyse sana duvarlarını indirmesi, kelimelerini seçmesi, ayrı tutması. Hem sevgi biraz da gönlün ayrıcalık tanımasıdır.”
Küçük Prens
Anne olmak demek:
40 derece ateşler içinde yanarken beyninde 'baş omuzlar, diz ve parmak, baş omuzlar, diz ve parmak' şarkısının çalması demektir :)
"İçinde sıkışıp kaldığın koşullara kızmaya, kahretmeye ve kurban rolüne harcadığın enerjiyi kanatlarını güçlendirmeye harcasaydın, yaşamak istediğin hayata çoktan uçup gitmiştin. Bunu bir düşün."
Tunç Tataker
Siyah Beyaz film güzelliği:
"Erkek: Keşke elinizdeki mecmua olsaydım..
Kadın: Neden?
Kadın: Benim mecmuadan daha çok anlaşılmaya ihtiyacım var da ondan..."
🎬Şafak Bekçileri, Halit Refiğ/1963
"Anladım ki hayattaki çoğu şey kendine layık görmekle ilgili. Eğer içten içe kendinize değer vermiyorsanız ne sağlam bir sevgi, ne lüks bir hayat, ne de ilerlemeci bir düşünce biçimini seçemiyorsunuz. Her şeyin azı, her şeyin kırpılmışıyla idare edip buna da kader diyorsunuz."
Hatice Acar