Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

F. D.

Allah'ın nuru ile nurlanan bir gönlün semasını hangi bulutlar kaplayabilir? Her an huzur-u İlahîde bulunmak bahtiyarlığına eren bir kulun ruhunu; hangi fâni emel ve arzular, hangi zavallı teveccüh ve iltifatlar ve hangi pespâye gaye ve ihtiraslar tatmin, teskin ve teselli edebilir? Tarihçe-i Hayat
Reklam
Ey bîçare ve sinekten daha âciz, daha hakir!
... Sen necisin ki, şu kâinatın Sahib-i Zülcelal'ini tekzibe yelteniyorsun? Tılsımlar
Cenab-ı Hakk'a isnad edilse, bütün eşya bir tek şey gibi bir sühulet peyda eder. Eğer esbaba isnad edilse herbir şey, bütün eşya kadar suubet peyda eder. Tılsımlar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
elmadan tokatlar...
Evet farazâ zîşuur bir elmaya biri dese: "Sen benim san'atımsın." O elma lisan-ı hal ile ona "Sus!" diyecek. "Eğer bütün yeryüzünde bütün elmaların teşkiline muktedir olabilirsen, belki yeryüzünde münteşir bütün hemcinsimiz olan bütün meyvedarlara, belki sefinesiyle hazine-i rahmetten gelen bütün hedaya-yı Rahmaniyeye mutasarrıf olabilirsen, bana rububiyet dava et." O elma böyle diyecek ve o ahmağın ağzına bir tokat vuracak.
iki parmak kalınlığında bir üzüm asmasına asılmış olan salkımları saydım: Yüz ellibeş çıktı. Bir salkımın tanesini saydım: Yüzyirmi kadar oldu. Düşündüm, dedim: "Eğer bu asma çubuğu, ballı su musluğu olsa, daim su verse, şu hararete karşı o yüzer rahmetin şurub tulumbacıklarını emziren salkımlara ancak kifayet edecek. Halbuki, bazan az bir rutubet ancak eline geçer. İşte bu işi yapan, herşeye kadir olmak lâzım gelir. Tılsımlar
Reklam
Her bir mahluk ve zerre Vâhid-i Ehad e isnad edilse...
... karınca, Firavun'un sarayını başına yıkar, başaşağı atar.. sinek, Nemrud'u gebertip Cehennem'e atar.. bir mikrop, en cebbar bir zalimi kabre sokar.. buğday tanesi kadar çam çekirdeği, bir dağ gibi bir çam ağacının destgâhı ve makinesi hükmüne geçer.. havanın zerresi, bütün çiçeklerin, meyvelerin ayrı ayrı işlerinde, teşekkülâtlarında muntazaman, güzelce çalışabilir. Bütün bu kolaylık, bilbedahe memuriyet ve intisabdan ileri geliyor. Eğer Tılsımlar
Gurub eden güneşin ertesi sabah yeniden tulû' edeceği kat'iyyetinde, Şu dünyanın manevî güneşi olan hayat dahi, harab-ı dünya ile gurubundan sonra haşrin sabahında bâki bir surette tulû' edecektir. Ve cinn ü insin bir kısmı saadet-i ebediyeye ve bir kısmı da şekavet-i ebediyeye mazhar olacaktır. Tılsımlar
Ey nefsim ve ey arkadaşım! Aklınızı başınıza toplayınız. Sermaye-i ömür ve istidad-ı hayatınızı hayvan gibi, belki hayvandan çok aşağı bir derecede şu hayat-ı fâniye ve lezzet-i maddiyeye sarfetmeyiniz. Yoksa sermayece en a'lâ hayvandan elli derece yüksek olduğunuz halde, en ednasından elli derece aşağı düşersiniz.
Onlar dünya hayatını seve seve âhirete tercih ederler.(İbrahim Sûresi, 14:3) âyetinin sırr-ı işarîsiyle, âhireti bildikleri ve iman ettikleri halde, dünyayı âhirete severek tercih etmek ve kırılacak şişeyi bâki bir elmasa bilerek rıza ve sevinçle tercih etmek ve âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle, hazır bir dirhem zehirli lezzeti, ileride bir batman safi lezzete tercih etmek, bu zamanın dehşetli bir marazı, bir musibetidir.
Reklam
Bu dehşetli ihtikârdan çıkan kaht u galâ ve açlık ve zaruret, yaşamak damarını şiddetle yaralandırıyor. Bu yara, hissiyat-ı ulviye-i diniyeyi bir derece susturmaya vesile olup ehl-i dalalete yardım ediyor. Herkes midesini düşünmeye başlıyor.
"Bir hâdisede hem insan eli hem kader müdahalesi olduğundan insan, zahirî sebebe bakıp bazen haksız hükmedip zulmeder. Kader, o musibetin gizli sebebine baktığı için adalet eder."
Ve madem يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا gibi hitaplarda her asır gibi bu asırdaki ehl-i iman, asr-ı saadetteki mü'minler gibi dâhildir.
Allah'ı düşünmeyen, esbaba perestiş eder, halklara hodfüruşlukla riyakârane vaziyet alır.
555 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.