Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülhan

Gülhan
@Arenseraa
Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu gör­mek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak. Deneyimlediği, birbirinden apayrı hayatlar içinde, en köklü değişim hissinin ancak kaçıp gitmek istediği hayat­ta yaşanabileceği, Nora'nın aldığı en garip dersti. Başladığı ve dönüp dolaşıp yine geldiği hayatta.
Sayfa 278 - DomingoKitabı okudu
Reklam
"Hayat," diye yazmış Sartre bir zamanlar, "umutsuzluğun öte yanın­da başlar."
Sayfa 269 - DomingoKitabı okudu
İnsan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan pa­yına düşeni fazla fazla alabilirdi, Sao Paulo'da sahneye çıkıp yirmi bin kişiye şarkı söyleyebilirdi, gelmiş geçmiş en büyük alkış sağa­nağına tutulabilirdi, dünyanın öteki ucuna gidebilirdi, internette milyonlarca takipçiye sahip olabilirdi, olimpiyat madalyası kazana­bilirdi ama sevgi olmadan hiçbirinin anlamı yoktu.
Sayfa 243 - DomingoKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatta ne kadar dürüst olursan ol, insanların ancak kendi ger­çekliklerine en yakın olan şeyleri görebildiğini Nora artık anlamıştı. Thoreau'nun dediği gibi: "Neye baktığın değil, ne gördüğün önem­lidir."
Sayfa 237 - DomingoKitabı okudu
...şiddetin olmadığı bir dünyada yaşamayı isterdi ama yaşa­yabileceği bütün hayatlarda insanlar da vardı maalesef.
Sayfa 194 - DomingoKitabı okudu
Reklam
Hayatta kalıplar var... Ritimler. Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok ko­lay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık ka­zanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşa­dığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar."
Sayfa 177 - DomingoKitabı okudu
Her şeye sahip olsanız da hiçbir şey hissetmeyebilirsiniz...
Sayfa 169 - DomingoKitabı okudu
O kızıl bir deniz, bense tenhâyım Onda umut, bende yalnızlık büyür Ne dünya sonsuzluk, ne ben dehâyım İçimde sadece şairler uyur
Sayfa 44 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Avareyim, asudeyim, yorgunum Bilmiyorum neden sana vurgunum
Sayfa 26 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Siyah gözlerine beni de götür Artık bu yerlere sığamıyorum
Sayfa 26 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Söyle, nasıl aşarım pişmanlık dağlarını
Sayfa 16 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Varlığın cinayettir memleketimde işlenen Akıtır kanını asil pehlivanların Yokluğun sükûnettir kuşatır evrenimi Varlığın ve yokluğun ölümüdür baharın
Sayfa 13 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Ben zehire alışkınım, şerbete değil
Sayfa 12 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
İnsanın gördüğü her şeyin birer indirgeme olduğunu biliyordu Nora. İnsanlar dünyayı üçboyutlu görüyordu. Bu da bir indirge­ meydi. İnsan en nihayetinde sınırları olan, her şeyi genelleyen, oto­ matik pilotta yaşayan, zihnindeki dolambaçlı yolları düzleştiren bir yaratıktı ve tabii ki bu yüzden sürekli kaybolup duruyordu.
Sayfa 147 - DomingoKitabı okudu
"Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım."
Sayfa 124 - DomingoKitabı okudu
161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.