İnsanın düşünmede özgür olduğu herkesçe söylenir durur. Bir kimse istediğini düşünmekten, düşüncesini açığa vurmadıkça, asla menedilemez. Onun kafasının işleyişine sınır çizen, yalnız görgü ve tecrübesi ile tahayyül kabiliyetidir. Fakat kişiye özgü olan bu doğal düşünme özgürlüğünün kıymeti azdır. Eğer düşüncelerini başkalarına geçirmesine izin verilmezse, bu özgürlük, düşüneni hoşnut etmediği gibi, ona keder bile verebilir; hele etrafındakiler için onun bu özgürlüğünün hiçbir faydası olmayacağı çok açıktır. Bundan başka ruhu şiddetle etkileyen düşüncelerin saklı tutulması son derece güçtür. Bir kimsenin düşüncesi, kendisini, etrafındakilerin hal ve hareketlerine düzen veren fikir ve adetleri eleştirmeye, onların bağlandıkları inançları reddetmeye, takip ettikleri hayat tarzından daha iyisini tasavvur eylemeğe sevk edince, o insanın, düşüncelerinin doğruluğuna kani olduğu müddetçe, sessizliği ile, ağzından kaçırıverdiği sözler ile veya bütün hal ve tavrı ile kendisinin, etra fındakilerden farklı olduğunu, onların düşüncelerine katılmadığır açığa vurmaması nerdeyse imkansızdır...
İnsanlar masallara, uydurulmuş hikayelere bayılırlardı. Gözlerini kör edecek şeyler onları mutlu ediyordu... İnsanlığın körlüğünün sınırlarını son noktaya dek zorlayacaktım! Bu körlükten istifade ederek mutlak bir kudrete sahip olacak, müthiş bir ayrıcalık elde edecektim! Bunu da muhteşem bir masal uydurarak sağlayacaktım. Hakikati öyle bir tahrip edecektim ki torunlarımın torunları dahi bundan bahsedeceklerdi. İnsanlar üzerinde devasa bir deney gerçekleştirecektim!
Gurur duyacağınız bir şey yoksa da, utanç duyacağınız bir şey de olmasın hayatınızda. yoksa bu şey, taşıyacağınız kadar ağır gelir ve onun altında ezilirsiniz..