Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Avni Okan

332 syf.
·
Puan vermedi
Dogru zaman dogru kitap diye buna denir. Sanirim simdiye kadar okudugum kitaplarda zamanlama olarak hic bu kadar ruh halime uyan bir kitap olmadı. Hayatin icinde debelendigim, gelecege yönelik hicbir planlama yapamadigim, sıkışıp kaldığım bir dönemde 33 yazarin 20 yaşlarına yazdigi mektuplari okumak bana cok iyi geldi. Kitabi okurken Kendinizin hic de yalnız olmadığını göreceksiniz . Çaresizlik, yalnızlık pek cok yazarin yaşadığı anlattigi bir kitap. Kitabi okurken ben 20 yaşıma bir mektup yazarsam acaba neler yazabilirim dedim ve kitabi bitirdikten sonra yazmaya basladim. Yaşadığım mukemmel aşki anlattim ona sıkı sıkı sarilmasini ve asla elini birakmamasini ne olursa olsun sonuna kadar gitmesini anlattim. Çünkü o gidince hayat tepetaklak oldu ve ne iş ne kariyer asla oturmadi :( yillar gecti hala bıraktığı noktadayim caresiz , ümitsiz, aşksız ... Her neyse incelemeyi okursaniz özür dilerim simdiden. Uzattığım icin. Haa bir de belki olurda mektubum zamanda yolculuk yapar diye mutlaka 3-4 supriz maçın skorunu da köşeye ekledim. Ne olur ne olmaz diye
20 Yaşıma Mektup
20 Yaşıma MektupKolektif · Doğan Kitap · 2019433 okunma
Reklam
332 syf.
·
Puan vermedi
20 Yaşıma Mektup
20 Yaşıma MektupKolektif
8.2/10 · 433 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsan, keder ve sevinç zamanlarında kalbinin kaldırabileceginden fazlasını diğer hassas bir kalple paylasmak ister."
Mai ve Siyah
Mai ve Siyah
Yağ kandilim söndü Gecenin ışığı nerdesin ? Hangi ellerde ellerin ? Hangi düşlerde düşlerin? Kırık bir aynayım artık Görüntünü nereye sakladın?
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
"İnsanoğlu kendine yetmesini bilseydi büyük bir sorunu çözümlemiş olurdu."
Sayfa 119Kitabı okudu
Tanrım, var olmayan Tanrım, kime yakaracağım ? Nerede bulacağım sorusunu cevabımın ?
Sayfa 116Kitabı okudu
Yalnızdım. İçimde büyüyen boşluğun içinde yalnızdım.
Yaşamak , yaşamayı sürdürebilmek için kişiliğini bulmak zorundasın.
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocukluğumdan beri hep öğretmen olmak istemişimdir. Oldum da. Ama maalesef icra etmek nasip olmadı hiç. Belki bir gün olur. Benim de yolum düşer ücra köylere. Gozlerimin icine umutla ışıkla bakacak talebelerim olur belki. Kitabi okurken bunu düşündüm ... :( Turkiyenin uzak bir köşesine en ücra noktasına sürgün edilmis bir öğretmenin 1 mevsimde hem de kışın yaşadıklarını anlatıyor. Dogu'da yasayanlar bilir. Doguda kış mevsimi cok serttir. Hele Hakkari gibi her tarafi dağlarla çevrili ise 6 ay yerde kalır karlar. Çaresizliğin mevsimidir kış. Halkin dilini bilmeyen bir öğretmen, öğretmenin dilini bilmeyen bir halk. Ne acıdır ki hala da bilinmez bu 2 dil. Hala da yok sayılır. Köye ayak basar basmaz salginla karşılaşır. Bebeler ölür. 1, 2 , 3 demez 17 bebe. Dilekce yazar. Valiye orali olmaz. Bakanliga yazar orali olmazlar. Kentte doktor yok. Yollar kardan kapali. Bilmem kaç ay sonra Karlar erir 1 ebe 1 saglikci gelir ama köyde bakacak bebe yok. Sag kalanlara aşı vuracaklar. Ya ölenler ... 2. gun örümcek ağları ile dolu bir sinif verirler. Aslinda bir oda. Ne tahtasi ne sırası var. Ogrencileriyle beraber yapiyor sirayi da tahtayi da çünkü devletimiz her yere yetisemiyormus oyle diyor Vali. Sonrasında yaşadığı yalnızlığı, ölümler karşısında çaresizliği ruhumuza kadar işliyor. Onunla üzülüyor onunla yaşıyor onunla otlu peynir yiyip cay iciyor onunla yalnız kalıyoruz ... 2 bölümden oluşuyor kitap. Dili şiir gibi desem yanlis olmaz. Bazi sayfalarda 4-5 satirlik paragraflar var ama derinligi 4-5 sayfa . Bu kadar yeterli galiba. Mutlaka okuyun :)
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 201710,1bin okunma
2.006 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.