“Bu görünür dünyaya dair ne varsa hepsinden vazgeçin. Ama sadece maldan, mülkten, sevdiklerinizden, sevinçten ve mutluluktan değil, aynı zamanda acıdan kederden, yastan ve üzüntüden de vazgeçin.”
Siyah eski bir Volkswagen minibüs, ışıltılı bir dolunay gecesinde, göğe uzanıp yıldızları toplamak için mi bilinmez, hızla kentin en yüksek noktalarından biri olan Boztepe’nin beline dolana dolana zirveye tırmanıyordu.
Kayahan, koca cüsseli küçük bir çocuğa dönüşerek ayaklarına dolanan Rock’ı kucağına aldı, “Haydi kızım, anneyi daha fazla kızdırmadan gidip kahvelerimizi yapalım.”