İnsanın evcilleştirilmesinde, ailemizin tüm değer ve kuralları bize dayatılır. İnançlarımızı seçme imkanımız yoktur, neye inanacağımız ve inanmayacağımız bize dikte edilir.
Nesneler, fikirler, müzik ve matematik için semboller olsa da, ilk adım sesin girişiyle başlar, bu da sembolleri kullanmayı konuşmak için öğrendiğimiz anlamına gelir.
Program düşünen zihinde değildir. Bedende, DNA dediğimiz yerdedir ve başlangıçta siz onun bilgeliğini iç güdüsel olarak izlersiniz. Küçücük bir çocuk olarak, ne sevdiğinizi, sevmediğinizi ne zaman, neyi sevip sevmediğinizi bilirsiniz.
Doğar, büyür, çiftleşir, yaşlanır ve en sonunda sonsuza geri dönersiniz. Bedeninizdeki her hücre zeki, eksiksiz ve neyse o olmaya programlanmış kendi başına birer evrendir.
Şimdi, artık yeni bir armağan verme zamanı geldi: Beşinci Anlaşma. Beşinci anlaşma ilk kitabımda yer almıyordu çünkü ilk dört anlaşma o zaman için yeterince zorlu idi.