Ayşe Büşra Uzar
@Ayseatli2312
Married
Lisans
Elazığ
41 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Ayaklı kütüphane olmaya gerek yok. Çok bilgili olmaya lüzum yok. Sahabe-i Kiram, bir rivayette beş ayet, bir rivayette on ayet ezberler; onlarla amel ettikten, onları hayatlarına tatbik ettikten sonra on birinciye geçerlerdi.
Biz çok şeyler biliyoruz. Çok şeyler duyuyoruz. Ama maalesef parasının zekatını vermeyen zengin gibi bildiklerimizle amel etmiyoruz.
insan cenneti ister de, cehennemden sakınır da nasıl aklını kalbini uyuşturur.
Cenabı Hak bir hadisenin zuhurunu murad buyurdu mu sebepler halk eder.
Okur Takip Önerileri
Sıraat köprüsünün aynı dünyada da vardır. Hocam, kıldan ince kılıçtan keskin bu nasil olur diye aklınıza gelebilir. O şeriattır çocuklar.
Dünyada şeriatın ahkamıyla hakkıyla yaşamak, kıldan ince kılıçtan keskin bir iştir. Seriatte nefse değil, hakka teslim olmak vardır. Hayatta en zor şey benliğini, şehvetini, arzu ve isteklerini hakka teslim edebilmek her işini hakka uygun işlemektir.
Insanı insan eden Şeriattir.
İnsanı insan eden Şeriattır.
Eğer okuyacaksak, ciddi okuyalım !
Medreseleri kapatanların kapıları kapansın.
Böyle mütecaviz, saldırgan dinsizler, bin yıldır Müslüman olan, İslam'ın müdafii, alemdarı olan bu mübarek milletin içinden nasıl çıkabildi, diye bazen düşünürüm. Bu muhakkak cok geniş ve derin tahliller isteyen bir meseledir.
Ancak şu kadarı söylenebilir ki:
Birkaç yüzyıldır, akıllı, şuurlu ve sünnete uygun, hurafelerden uzak gerçek bir din tahsilinin ihmal olunması, bu gibi bozuk zümrelerin ortaya çıkmasını kolaylaştırmıştır.
Hangi iş olursa olsun (ister dünyevi ister uhrevi) maharetli, kabiliyetli, işinin ehli, fedakâr ve cefakâr omuzlarda yükselir. Resul-i Ekrem'in sav "Ya Rabb, İslamı iki Ömer'den biriyle aziz kıl!" duasında da aynı hakikat saklıdır.
Mazeret sunamayacak kadar maharetli olmaya ihtiyacımız var.
Efendimiz sav acaba Kur'an'ı Kerim'i nasıl dinlerdi?
Hz. Abdullah Ibni Mes'ud ra den rivayet olunur:
Birgün Peygamber-i Zîşan'ın yanındaydım. Bana şöyle buyurdular:
"Abdullah, benim evladım, bir Kur'an-ı Kerim okusan da dinlesem..."
Bu teklifin üzerine şöyle dedim:
"Yâ Resulallah, Kur'an-ı Kerim size indi, size iniyor. Huzurunuzda okumaktan teeddüp ederim..."
Ben böyle deyince, Resulullah şöyle buyurdular:
"Evet, ben okumayı sevdiğim gibi, Kur'ab-ı Kerim'i dinlemeyi de severim, oku..."
Bu emr-i Peygamberi üzerine Sure-i Nisa'dan başladım. Gözümü yumdum. Okudum, okudum, okudum.. Hz Peygamber'e hitap eden ayet-i kerimeye gelince Peygamberi Zişan ne şekilde dinliyor, onu dinlerken nasıl bir hâlet-i rûhiyeye bürünüyor diye merak ederek gözümü açtım; baktım ki, mübarek gözlerinden yağmur gibi yaşlar dökülüyor, ağlayarak dinliyorlar...
Ben eve gelince ninem "Aslan Ali'm, dedenle ne konuştunuz?
Bana: Bu çocuk pınarın başına susuzluktan ölecek, ilim evinde cahil kalacak, mektepte Kur'an yokmuş, dedi; ağlayarak gitti. dedi
Sinesinde Kur'an olmayan bir insan kabirde gibi karanlıktadır. Kur'an nurdur, ışıktır, feyizdir. Kur'ansız bir okul zulmettir, karanlıktır; bu karanlık mektep çocuğa ne verecek?
Müminin niyeti amelinden hayırlıdır.
Mü'min ne fakir oluşuna kahrolur ne de zenginliği üstünlük görür.