Ayşe Karagöz

Ayşe Karagöz
@Ayseekaragoz
Türk Dili ve Edebiyatı
Bursa
437 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Bir hakikat kırgınlığa yol açacaksa eğer, hakikatin gizlenmesi yerine kırgınlığın yaşanması yeğdir.
Sayfa 11
Reklam
Kısacası usta, mağara içinde mağara var, güneşten önce ateş var, insandan önce kukla var; asıldan önce bir değil birçok yansıma, derece derece kopya, gölge içinde gölge var, aldanmayın diyordu. Gölge ile gerçek arasında mertebeler vardı. Gerçek, öyle bir anda ele geçmiyor, kademe kademe gösteriyordu kendini.
Sayfa 597
O saf inanç, o nasıl bu hale gelmişti? Etekleri Taberiye gölünün kıyısında ıslanırken balıkçıların ağını dolduran İsa, uğultulu kubbelerin altında, altın nakışlı mor kaftanlarının içindeki muktedirlerin metafizik ve de fizik meseleleri dallandırıp budaklandırdıkları toplantıların birinde hazır bulunsaydı, uzun uzun tartışılan şu muammaların çoğunu anlamazdı muhtemelen ve kendi saf inancını bugünkü haliyle tanıyamazdı. Ve yine muhtemel ki bu günlerde onu tanıyamazdı. Bu o mu? Ellerindeki ve ayaklarındaki yaralar benziyor, böğründeki de. Lakin bu o değil galiba! Herhalde İsa, hayretler ve kederler içinde kalırdı. Ama artık önemli olan İsa'nın ne söyleyeceği değil ona ne söyleneceğiydi. Yalan değilmiş meğer menkıbenin dediği. Tanrının esinini, ruhunun harflerini söze çevirirken sesi Filistinin dağlarında yankılanan peygamber vaat ettiği gibi geri dönse, bunlar onu da çarmıha çivilerdi.
Sayfa 593
Hiç kimse Nasıralı İsa kadar buruk bir kalple ve işitilmedik sözcüklerle konuşmamıştı. O yüzden en fazla masum ve mazlum olanlar kendi kalplerini onun kalbinin yanında bulmuştu. Dünyayı kurtarmaya geldiğini söylemişlerdi onun. Kurtarılmış dünya bu muydu? İçmediğim bir yudum su bu muydu? Bu muydu Kudüs'ün sıcaktan kavrulmuş, güneşten çatlamış yollarında ayakları yanan, toz içinde yürürken teri toprağa damlayan peygamberin dini? Keten gömleğinden başka varlığı, ikram edilenden gayri azığı kayda geçmemiş olan yoksul marangoz çırağı dünyaya bunun için mi gelmişti? Bunu mu uyarmış, bunu mu yakarmıştı ve bunun için mi kendisini kefaret etmişti? Ruh harfleriyle yazılmış esas metin, erguvan kağıt üzerine altın yaldız mürekkeple geçsin, cilt kapakları inci ve elmasla süslensin diye mi? Nasıralı. İsa. Acıların adamı. Bu günleri görse acaba ne söylerdi? Gelse tanır mıydı kendi Tanrısını? Senin için mi bunca kan şimdi? Sen mi istiyorsun bunca acıyı? Bu ateşten hoşnut musun? Bu zulmü sen mi emrettin? Hayır, bin kere hayır. Nasıra İsa gelse en evvel o karşı çıkardı.
Sayfa 592
Bu muydu haberini getirdiği müjdenin eseri? Bu muydu onun anlattığı şey? Vaadi bu muydu? Elleriyle diktiği ağaç vere vere bu meyveyi mi vermişti?
Sayfa 592
Reklam
4.026 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.