Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aytən Məcidova

Aytən Məcidova
@Ayten_m
16 okur puanı
Temmuz 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Bana büyük işler çevirmek imkanı verselerdi, neler yapmaya gücüm olduğunu gösterirdim, deriz. Önce siz kendi hayatınızı düşünmeyi, çevirmeyi bildiniz mi?
Reklam
Issız yerlerde kendin için bir âlem ol.
Niçin başka güneş başka toprak ararsın? Yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın? - Horatius

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onunla her şeyi paylaşmak zevkinden yoksun kalınca, Hiçbir zekvi tatmamaya karar verdim. - Terentius
Onu niçin sevdiğimi bana söyletmek isterlerse bunu ancak şöyle anlatabilirim sanıyorum: Çünki o, o idi, ben de bendim
Reklam
Biz insanlar kendimizi kötülemede gösterdiğimiz zekâyı hiçbir yerde gösteremeyiz. Kafamızın, o herşeyi bozabilen tehlikeli aletin peşine düştüğü, öldürmeye kastettiği av kendi kendimizdir.
İnsanın doğuşunu görmekten herkes kaçar, ama ölümünü görmeğe hep koşa koşa gideriz. İnsanı öldürmek için gün ışığında geniş meydanlar ararız, ama onu yaratmak için karanlık köşelere gizleniriz.
Bize yaşamayı hayat geçtikten sonra öğretiyorlar.
Madem ki asıl felsefe bize yaşamayı öğreten felsefedir ve madem ki çocuğun da öbür yaştakiler gibi, ondan alacak olduğu dersler vardır; niçin çocuğa felsefe öğretilmezmiş
Onlara göre kendi kendiyle baş başa kalmak, sırtüstü yatıp vakit öldürmektir; ruhunu zenginleş- tirmeye, kendini adam etmeye çalışmak boş hayaller kurmaktır. Sanki kendimiz bizden ayrı, bize yabancı birisiymiş gibi. Kendinden aşağıya bakıp da kendi kafasına hayran olan adam, kendinden yukarıya, geçmiş yüzyıllara gözlerini kaldırsın; o zaman yüzlerce devin ayakları altında kalacak ve burnu kırılacaktır.
Reklam
Kendinizi olduğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır.
Aytən Məcidova

Aytən Məcidova

, bir kitabı okumaya başladı
Denemeler
DenemelerMontaigne
8.5/10 · 54,8bin okunma
Onu aklımdan çıkaramıyordum. Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169
"Daha anlatsana," dedim. "Hoşuna mı gitti?" "Hem de çok. Seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre boyunca hiç durmadan laflamak isterdim" "Benzinimiz yeter mi ki?" "Gider gibi yaparız."
Sayfa 157
78 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.