"Şeyhim" dedim ben de bu kardeşlerimiz gibi size en güzel renkli, en güzel kokulu çiçeği bulmaya çalıştım. An oldu bir dağ başında, kayalıkların arasına saklanmış bir dağ lalesi buldum, an oldu rengiyle güneşi kıskandıran bir kadife gördüm.
Ama hangisinin başlarına gittiysem onları Rablerini, Latif'i zikrederken buldum.
'Ama' diye devam ettim. Ne zaman bu papatyanın başına geldim, dillendi.
Yunus , dedi "Ben bugün Dünya'ya daldım, zikri unuttum , kopar başımı! "
Ben de size bir tek bunu getirebildim.
"Biz senin sözüne değil, sükûtuna bakarız.
Sükût haldir.
Nasıl ki türlü türlü sözler, kelimeler, cümleler vardır türlü türlü de sükût vardır."
~Tapduk Emre~