"Biz aklımızı gönlümüzün önüne geçirdiğimiz vakitten beri hep yarım ve hep eksik kalmışız. Aklımız boğmuş gönlümüzü, sinemizden gelen sesi lisanımız susturmuş, her hakikati aklımızla biliriz sanmışız. Lakin aklın manasız kaldığı, gücünün yetmediği, hükmünün olmadığı neler varmış. Tek hakikat akıl değilmiş, öğrendim. Akıl bir et parçası, ne edecek de anlamayı bilecek? Oysa gönül varmış. Ve bilmek değil de hissetmekmiş esas olan."