Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Derya

Derya
@Bagdadi
Senin benim ülkem olduğunu düşünüyorum. Tuhaf bir şey mi bu söylediğim? Sensiz, bir evim yok benim bu dünyada; kesilmiş bir ağacım, kopmuş köklerim dört bir yanda; tek bir parmağınla devirebilirsin beni.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Maharet, dış dünyaya kızmak yerine, dış dünyanda kızdıklarının gölgesini kendi içinde bulup aydınlatmaktı.
Sayfa 300Kitabı okudu
Dans eden bir yıldız doğurabilmesi için insanın içinde kaos olmalıdır -Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt
Sayfa 239Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zaman
Zaman böyle bir şey, değil mi? Aynı kalmıyor. Bazı günler, bazı yıllar bomboş. Hiçbir anlamları yok. Dalgasız deniz gibiler. Derken bir yıl hatta bir gün, bir öğleden sonra yaşıyorsun. İçinde her şey var. Bir ömre bedel oluyor.
Sayfa 290
Bizler hep o aynı yüceltilmiş şempanzeleriz, sadece silahlarımız gitgide büyüyor.
Sayfa 46
Reklam
Eğer bir şey sana çirkin görünüyorsa daha iyi bak. Çirkinlik bakan gözün başarısızlığıdır.
Sayfa 266Kitabı okudu
Bütün güzellikler vahşi ve özgürdür.
Sayfa 160Kitabı okudu
Sevmek, narsisizmin ve benmerkezciliğin yarattığı hapishanenin yalnızlık ve soyutlama hücrelerinden kurtulmaktır.
Kendini eksik hisseden biri mükemmelliğe, kendini tam hisseden birinden daha yakındır.
Sayfa 70 - EverestKitabı okudu
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Reklam
Yabancı bitkiler gibi aşk da hazırlanmış topraklar, özel bir sıcaklık istemez miydi?
Sayfa 134 - canKitabı okudu
Paylaştığımız zamanlar yaşamın düzyazısında şiirdir.
Kalbi dünyalar kadar büyüktü ve sevdiği o birkaç şanslı kişiyi, kalbinin her santimetrekaresiyle seviyordu fakat yüreğinin büyüklüğü birini sevmeyi çok da tehlikeli kılıyordu. Eğer kalbinin her şeyi hissetmesine izin verirse mahvolurdu. Bu nedenle onu ehlileştirmek, susturmak, kapatmak zorundaydı.
Sayfa 40
Koşulsuz teslimiyette olamazdım. Bu bana göre değildi. Başkalaşım geçirmiş, kimyası bozulmuş bir nesne gibi yaşamak bana göre değildi. Bunu biliyordu ve buna rağmen neden beni aşk dediği ruhtan başka birine çevirebileceğine inanıyordu, anlamıyordum.
Sayfa 66
Her edebiyatçı hafif şizofreni zerresi taşır. Bu yüzden herkes edebiyat yapamaz.
Yazgımıza boyun eğmek, Allah’ın verdiği aklı kullanmayacağız anlamına gelmez elbette. Kendisine yapılan her kötülüğü, her zulmü ‘kader’ telakki edenlere aldırmayın. Kitap ‘oku’ diye başlar. Aklınızı ve kalbinizi aynı anda kullanın.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Bu hayatta unutulması gerekenler kötülüklerdi. Hiç unutulmayıp baki kalması gerekenler ise iyiliklerdi.
Sayfa 310Kitabı okudu
Göz, görebildiği kadarını görür. Gerisi kalbin işidir. Kalbin yerindeyse, korkma. O seni unutmadı. Sen O’ndan vazgeçsen bile O senden vazgeçmez.
Bir insan kendini sınırladığı ölçüde sonsuzluğa da yaklaşmış demektir; özellikle dünyaya sırt çevirmiş gibi gözüken bu tür insanlar, özel malzemeleriyle kendilerine karıncalar gibi tuhaf ve gerçekten bir defaya özgü küçük bir dünya modeli inşa ederler.
İnsanlar yaşlanıyordu, bunun ayrıcalığı yoktu ama yaşlanan insanların bir kısmı olgunlaşmış olarak, bir kısmı ise olgunlaşmadan ölüyordu. Bunun püf noktası ise bir insanın “Nasıl görünüyorum?” sorusundan, “Nasıl görüyorum?” aşamasına geçmesiydi
Sayfa 156
“Allah bütün güzelliklerin kaynağıdır ve içinde bütün güzellikleri barındırır”
Âlemde sevgiden büyük bir umut da, sevgiden öte bir korku da yoktur. Sevgiliden korkmak, korkunun en yüksek derecesi, sevgiliden umut etmek umudun en yüksek kertesidir. Sevgilisi olmayan biri, yaşadığını sansa da yürüyen ölüden ibarettir.
Reklam
“Aşk” sözcüğü zaten sözlükte “sarmaşık” demekmiş. Ve her sarmaşık, sardığı ağacı kuruturmuş sonunda. Dıştan yemyeşil ve güzel gösterirmiş ama içten içe kurutur, çürütür, çökertirmiş.
Sahiden de sevginin iyileştirici bir gücü vardı. Elbette yalansız olanın, çıkarsız olanın, hakiki sevginin.
Sayfa 201 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Aşk yalnızca bir bakıştır; gerisi vesairedir...O ilk bakıştan sonra aşık durmadan sevgiliyi seyretme, onu görme arzusu duyar. Çünkü göz ruha açılan büyük bir penceredir.
Cinsel organlar hem arzu nesneleridir hemde iğrenme; o kadar ki, isimleri pek çok dilde küfür olarak kullanılır. Et lezzetlidir ama kasap dükkanı insanın midesini bulandırır; zaten aslında yediğimiz her şeyin nihayetinde gübreden ve ölü bedenlerden, bize her şeyden daha korkunç gelen iki şeyden yeşerir.
Kimse bilinmezden korkmamalı, çünkü herkes istediği ve ihtiyaç duyduğu şeyi ele geçirebilir. İster hayatımız, ister ekin tarlalarımız olsun, sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı El tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korku uçup gider.