Çocukluktan çıkmak olağanüstü bir duygudur: büyüklerin sizi yakalamayacakları yerlerde dolanmak, sıçan kovalayıp kuşları öldürmek, taş atıp arabacılara sataşmak ve küfürler savurmak. İnsanı kudretli hissettiren güçlü bir duygu, her şeyi bilip hiçbir şeyden korkmamanın getirdiği bir duygu ve bunların hepsi kuralları çiğneyip bir şeyleri öldürmekle ilişkili.
İnsan o kadar kolay ölmez, bunu bilin, yalnızca ölecek gibi olur, o kadar, daha sonraları ise çektiğiniz acı aklınızı başınıza öyle bir getirir ki size "keşke yine aptal olsam, hatta sapına kadar aptal olsam" demeyi bile öğretir.
....her duygusal ilişki aslında bir saldırganlık ihtimali taşır, insan ne kadar çok kişiyle yakın ilişki kurarsa o kadar çok tehlikeye de maruz kalabilirdi.
...onun yardımına ya da gerektiğinde sohbetine ihtiyaç duyan kimse yoktu gerçekten. Fark etmeden ölmüş olabilir miydi? Farkına varmadan gelebilir miydi ölüm?