...bu durum olayların nasıl gelişeceğini kestirmesi gereken bir hükümetin tehlikeler karşısında nasıl öngörüsüz, nasıl basiretsiz davranabileceğinin bir göstergesiydi.
Ama artık yerin altındaki madenciler uyanıyor, gerçek birer tohum gibi toprakta yeşeriyorlardı; bir sabah tarlaların ortasında bitiverdikleri görülecekti: Evet, insanlar yetişecekti, adaleti yeniden sağlayacak bir insan ordusu bitecekti topraktan.
İşin can sıkıcı yanı, kimse bir şeylerin değişeceğine inanmıyor... İnsan gençken mutluluğu yakalayacağını umut ediyor; ama sonra bir türlü yoksulluğun penşesinden kurtulamıyor... Ben kimsenin kötülüğünü istemem ama bazen bu adaletsizlik beni isyan ettiriyor.
Artık bir sürü soru takılmaya başlamıştı aklına: Bazıları sefalet içinde yaşarken, bazıları neden zengindi? Fakirler neden zenginlerin ökçesi altında eziliyor, buna rağmen neden onların yerine geçmeyi umut edemiyorlardı?