Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Berfin Su

Berfin Su
@Berfu_20
Öğrenci
2 Eylül 2007
9 okur puanı
Kasım 2023 tarihinde katıldı
"(...) Tanrılar adildir. Hiç kuşkusuz. Son tahlilde görünen o ki, tanrıların yasalarını, toplumları idare eden kişiler dikte ederler; İlahi Taktir düşüncesi, insanlardan çıkar."
Sayfa 234Kitabı okudu
Reklam
"Öyleyse Tanrı'nın olmadığını mı düşünüyorsunuz?" "Hayır, büyük olasılıkla bir tane var." "Öyleyse niye?" "Fakat farklı insanlara farklı gösteriyor kendini. Modernlik öncesi çağlarda kendini, bu kitaplarda tarif edilen biçimde gösteriyordu. Şimdi ise..." "Şimdi nasıl gösteriyor kendini?" "Kendini yokluk şeklinde gösteriyor; sanki hiç yokmuş gibi."
Sayfa 232Kitabı okudu
"'Sahip olduğumuz şeyler bize ne kadar aitse, biz de o kadar kendimize aitiz. Kendimizi biz yaratmadık, kendimizden üstün olamayız. Bizler kendimizin efendileri değiliz. Biz Tanrı'ya aitiz. Öyleyse meseleye kendi mutluluğumuzun penceresinden bakamaz mıyız? Kendimize ait olduğumuzu düşünmek, mutluluk ya da rahatlık sebebi olabilir mi? Genç olanlar ve refah içinde yaşayanlar böyle düşünebilirler. Böyleleri, her şeye sahip olmanın yüce bir şey olduğunu düşünebilirler; çünkü kimseye bağımlı olmamayı, görünmeyen hiçbir şeyi düşünmek zorunda olmamayı, sürekli bir şeyleri kabullenmenin sıkıcılığından, sürekli dua etmekten ve başkalarının iradelerini etkileyişlerinin sorumluluğundan muaf olmayı kendi tarzları sayarlar. Ancak zaman geçtikçe onlar da bütün insanlar gibi, bağımsızlığın insanlara özgü bir şey olmadığını -bunun doğal bir durum olmadığını- , bir süre idare edebileceğini, ama bizi güven içinde sona taşıyamayacağını anlarlar...'"
Sayfa 230Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Eğer Tanrı'yı biliyorsanız niye onlara anlatmıyorsunuz? Tanrı hakkındaki bu kitapları niye vermiyorsunuz insanlara?" "Onlara Othello'yu neden vermiyorsak, bunları da aynı nedenle vermiyoruz; eskiler de ondan, yüzlerce yıl öncesinin Tanrısını anlatıyorlar. Şimdinin Tanrısını değil." "Ama Tanrı değişmez ki." "İnsanlar değişir ama." "Ne fark eder?" "Öyle bir fark eder ki..."
Sayfa 230Kitabı okudu
“Mutluluk zor zanaat, özellikle de konu başkalarının mutluluğu olunca. İnsan eğer sorgulamaksızın kabullenmeye şartlandırılmamışsa, mutluluk, gerçekten çok daha zor bir uğraş.”
Sayfa 226Kitabı okudu
Reklam
"(...) Salt bilim konusunda yapılan her buluş, yıkıcılık potansiyeli taşır; bazen her bilim dalına olası bir düşman muamelesi yapmak gerekir. Evet, bilime bile."
Sayfa 224Kitabı okudu
«(...) Istırap karşılığında kazanılan şeylerle kıyaslandığında, şu andaki mutluluk çok sefil kalır. Ve tabii ki istikrar, istikrarsızlık kadar gösterişli değildir. Mutlulukta, şanssızlığa karşı verilen mücadelenin ihtişamlarından hiçbiri yoktur. Günahla mücadelenin veya ihtiras ya da şüphe nedeniyle ölümüne altüst oluşların görkemini bulamazsınız mutlulukta. Mutluluğun yüce bir yanı yoktur.»
Sayfa 220Kitabı okudu
—Fakat niye yasaklandı? —Çünkü eski; asıl nedeni bu. Burada eski şeyler işimize yaramaz. —Muhteşem olsalar bile mi? —Özellikle de muhteşemseler. Güzellik çekicidir ve biz insanlarımızın eski şeylere kapılmalarını istemeyiz. Yeni şeyleri sevmelerini isteriz.
Sayfa 218Kitabı okudu
Kalın salaklık zırhları...
"Hayvanlara özgü salaklıklarından sabrı tükenen Vahşi, şimdi de kurtarmaya geldiği insanlara hakaretler yağdırıyordu. Hakaretler, kalın salaklık zırhlarına çarpıp dağılıyordu, gözlerinde donuk ve somurtkan bir kinle, boş bir ifade ile Vahşi'ye bakıyorlardı."
Sayfa 213Kitabı okudu
"Acı çekmiş ve kızgın olmalı insan; aksi takdirde gerçekten ustaca, kavrayıcı ve X ışınına benzeyen sözleri bulamazsın."
Sayfa 188Kitabı okudu
Reklam
Shakespeare...
Öyle dehşete kapıldı ki kişilik, Aynı değildi artık benlik; Tek mizacın çift adına Ne iki dendi ne de bir Kafası karışmış bir akıl Tanık oldu kavuşmasına ayrılığın...
Sayfa 186Kitabı okudu
“Artık yazabileceğim bir şeylerim varmış gibi hissediyorum. İçimde varlığını hissettiğim o gücü -o üstün ve gizli gücü- kullanabilmeye başlamış gibi hissediyorum kendimi. Sanki bir şey bana doğru geliyor.”
Sayfa 185Kitabı okudu
“Kurban olarak, Bernard için Vahşi, diğerlerine göre çok daha üstün konumdaydı, çünkü ulaşabileceği biriydi. Bir dostun temel işlevlerinden biri, vermek istediğimiz ama düşmanlarımıza uygulayamadığımız cezaları (daha yumuşak ve sembolik bir biçimde) çekmektir.”
Sayfa 183Kitabı okudu
“Mutsuzluğu, burada yaşadığın sahte, yalancı mutluluğa yeğlerim.”
Sayfa 183Kitabı okudu
"Başarı Bernard'ın başını döndürmüş ve bu arada (her iyi uyuşturucunun yapacağı gibi) o zamana kadar hiç de memnun olmadığı dünyayla uzlaştırmıştı. Kendi önemini teslim ettiği sürece, düzen iyiydi. Fakat, başarı kendini uzlaştırdıysa da, yine de düzeni eleştirme ayrıcalığından vazgeçmeyi reddediyordu. Çünkü eleştiri eylemi, kendi önem hissini pekiştiriyor, daha güçlü hissettiriyordu. Dahası eleştirilecek şeyler olduğuna gönülden inanıyordu."
Sayfa 163Kitabı okudu
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.