İnsanlar hiçbir zaman kendilerine anlatılanlardan birşey öğrenmezler, kendi çabalarıyla öğrenirler yalnızca” paulo cohelho
Sayfa 19Kitabı okudu
Yol karardığında yolunu ayırana dost denmez.
En mahir örümcek bile zayıf bir ip bırakır.
Okur Takip Önerileri
Yaşayanların birçoğu ölümü hak ediyor. Ve ölenlerin bir kısmı da yaşamayı hak ediyor. Yaşamı onlara verebilir misin ? O halde öyle hak, hukuk adına ölüm buyurmakta çok acele etme. Çünkü en bilge olanlar bile her şeyin sonunu göremez!
Sayfa 83Kitabı okudu
Bana bir önyargı verin , dünyayı yerinden oynatayım .
Toprak ne kadar zengin olursa, orada bir şey yetiştirememen de o kadar affedilmez olur.
Bizler arzu edilenden çok, arzu etmeye aşığızdır!!
Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler.
Ne derlerse desinler, aşk, yaşamdaki en önemli duygu değildir. Aşk kaypak, sahte,kalıcılığı olmayan tutarsız bir güdüdür.
Hiç bir şey kaybetmezmiydi?.. ya bunca maddi ve manevi sıkıntılar ve yorgunluklar arasında aşkın rahat ve huzur veren gülümsemesinden de yoksun kalmaz mıydı?.. ya kalplerimizi aydınlatan o manevi mutluluk güneşinin hayat verici ışıklarından da mı yoksun olamazdı? Eğer aşk senin sandığın gibi kuru bir hayalden ibaret olsaydı biz varlığımızdan ne beklerdik?!..
Sözleriniz kendi vicdanınızı anlatır...
Aşkta korkuya yer yoktu, ya da çıkarcılığa . İnsan ki kainatın gayesiydi, kıymetli ve kadimdi, ona hiç bir şey haram değildi. Öyleyse insan ne kaynayan kazanlardan çekinmeli, ne huriler beklemeliydi, çünkü cennette cehennem de, azap da sefa da yarın değil, şimdi; uzaklarda değil, buradaydı.
Kötü kalplilikten sonra dünyadaki en kötü şey bilgisizlik, haberin yok mu? En çok zararı hangisi vermiştir kim bilir? İnsanlar sanıyorlar ki “Ah bilmiyordum, kötü bir niyetim yoktu”deyince her şey yoluna giriveriyor. Herhalde Martha Mulwash bebegine ilaç diye yatıştırıcı şurup verirken, onu öldürmek niyetinde değildi. Ama öldürdü ve cinayetten yargılandı..
Birinin bir şeyin peşinden koşması için, o şeyi elde edilmesi zor kılmak yetiyordu..
Sayfa 23Kitabı okudu
Bir gün Atatürk”ün doktorlarından biri bana, “ Arkadaşınızı hiç kıskandınız mı?” Diye sordu. Ona şöyle cevap verdim “ Ağrı dağını kıskanabilir misiniz? Ya da gökten geçen bir bulutu? Ya da denizi? Mustafa Kemal”i kıskanmak, işte o kadar akıldışı bir şey benim için.”
Adeta koltuğuna oturmus dünyayı yönetiyor gibiydin, yalnızca senin fikirlerin doğruydu,başka her türlü düşünce senin için çılgınlıktı, aşırılıktı,doğru değildi.
Aydın ve her yerde iyi, saygın olarak bilinen nice insanın kalbinde ne derece kabalığın, acımasızlığın yer aldığını düşünürdü..
Sayfa 11Kitabı okudu
Elbisene yeniyken,şerefine gençken sahip çık !
Bir insanın kaderi, dağdaki patika gibidir. Bazen çıkar; bazen iner, bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelip durur.
Sayfa 70Kitabı okudu
mutluluk, birbirini tamamlayan ufak tefek şeylerin birikmesinden doğuyor.
Sayfa 22Kitabı okudu
İnsanları hayatta tutan tek şey sevgiymiş.sevmeyi bilen insan Tanrıyı,tanrı da sevmeyi bilen insanı tanır çünkü Tanrı sevgidir.
Sayfa 116Kitabı okudu
Anladığı şey, Tanrının insanlardan sevgiyle ve iyi işler yaparak borçlarını ödemelerini istiyor oluşuydu.
Sayfa 41Kitabı okudu
Zaren ömür dediğin,sevdiğinin gözlerine bakarken geçen en kısa zaman dilimidir.
Sayfa 213Kitabı okudu
İnsanın bilinci yerinde olup da idrak etme yetisini tümüyle kaybettiği anlar vardır.
Sayfa 208Kitabı okudu