Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Betül Çrşnb

Mücadeleye değer...Bir hayat pahasına da olsa değer.....
Sayfa 66 - Ararat YayıneviKitabı okudu
Reklam
«Sen sen ol, görünüşe aldanma. İnsanlar iki yüzlüdür.»
Sayfa 25 - Ararat YayıneviKitabı okudu
Güzel ahlak bizde dış etkilerle zorunlu değil, adeta yaradılıştan gelen bir şekilde kökleşerek gelişmeli, meydanda hakim mahkum kalmamalı, yani artık eğitilmeye muhtaç bir fert görülmemeli, cehalet bütün karanlığıyla ortadan kaldırılma­lıdır.
Sayfa 93 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı KlasikleriKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Benim için en büyük kelime, manası en kolay anlaşılandır.
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı KlasikleriKitabı okudu
Bu memlekette değerli ve başarılı yaşamak için Türk'ten başka bir şey olmak gerekiyor.
Sayfa 81 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Türk Edebiyatı KlasikleriKitabı okudu
Reklam
Hayatım hep bir yol aramakla, sonra bir yol bulduğumu sanmakla geçiyor. Yolların bir kurtuluşa çıkmadığını uzun zamandır biliyorum.
Sayfa 98 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hayat gailesi hepimizi yorgun düşürüyordu, herkesin kendine göre sorunları vardı ve biz bunun hıncını sanki birbirimizden alıyorduk.
Sayfa 83 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Aslında genel olarak insanlara yakın olmayı sevmezdi zaten. Ne zaman insanlarla temas etse, günün sonunda hep canı sıkılmış olarak bulurdu kendini.
Sayfa 55 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bıkmıştı artık. Gerçekten usanmıştı. Bir şeylerin bozulmasından da, sonra her seferinde tam düzelecekmiş gibi olup bir türlü düzelmemesinden de ölümüne yorulmuştu.
Sayfa 53 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Zamanla, o arayıp da bir türlü bulamadığım sebebi bilmeye ihtiyacım olmadığını anladım. Böyle olmuştu işte. Her ne olmuşsa olmuş ve böyle olmuştu. Aşk bitmişti. O gitmişti. Kargalar gelmişti. Buydu artık hayatım.
Sayfa 48 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tavanda delirmiş gibi birkaç tur attıktan sonra yavaşça eşyaların üstüne kondular. Birlikte izlediğimiz televizyonun üstüne, birlikte yemek yediğimiz masanın üstüne, birlikte taktığımız perdelerin üstüne, yani birlikteliğimizin üstüne, yani üstesinden gelemediğimiz her şeyin üstüne... Kargalar. Kara suratları ve katran kanatları ve uzun gagaları ve keskin bakışlarıyla... Çoktular.
Sayfa 42 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Çıkıp gitmeden önce biraz oyalandı. Anahtarları şıngır şıngır yaptı ama kapıyı hemen açmadı. Aklına bir şey mi takıldı? Kararsızlık mı yaşadı? Kal desem gitmez miydi? Kal diyebilir miydim? Buna gücüm var mıydı?
Sayfa 41 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Başım biraz ağrıyordu evet çünkü bir şeyler söylemek isteyip de söyleyememek genelde böyle bir etki yapıyor. Sözler insanın boğazında kalınca... Sözler insanın boğazında kalınca yutkunmaya çalışıyorsun. Yutkun yutkun yutkun. Midede de ağrı başladıysa bil ki orada çalkalanıyorlar. Tamam. Hazmet. Sindir. Sonra? Sonraki yol öyle değil. Yerçekimi tanımıyor sözler. Uçan balonlara dönüşüp yeniden kafana doğru süzülüyorlar. Aklının içinde uçan balonlar. Durdukça şişiyorlar. Şiştikçe ağrı. Bir patlasalar...
Sayfa 40 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
“Bir an kafayı yedin sandım ama yalan yok,” dedim. Kahkaha attı. “Kafam hiç bu kadar yerinde olmamıştı,” dedi.
Sayfa 39 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir mezarın varlığı mı insana daha çok dokunur yoksa yokluğu mu hiçbir zaman bilemeyeceğim.
Sayfa 35 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
3.767 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.