Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

George Sand

George SandLavinia yazarı
Yazar
7.6/10
335 Kişi
1.522
Okunma
139
Beğeni
9bin
Görüntülenme

Hakkında

19. yüzyıl, şüphesiz, edebiyat tarihinde eleştiri ve nitelikli yapıtların üretimi alanında en önemli yüzyılıdır. Dönemin burjuva sınıfının zeka inceliği, iyi ile kötü yapıtı birbirinden ayırabilme gibi özelliklerini göz önünde bulundurduğumuzda, kendini diğer çağlardan ayıran farklı bir cemiyetin oluşumuna tanıklık ederiz. Elbette bu kadar değil; yayıncılık alanında devrim niteliği taşıyan değişimlerin getirdiği birçok yeni gazete ve dergilerin bu alana dahil olması ve üniversite çevresinin de bu edebî hareketlenmede kendine yer bulması, yeni polemiklerin oluşmasına ve bu dönemi diğer dönemlerden daha cesur ve üstün kılmasına sebeptir. İşte bu çağ, Tanrı’yı duyma ve güzelliğin sırrını anlama arzusuyla, insanlar için en büyük meselenin aşk ve açlık olduğunu yazdıklarıyla ısrarla savunan Aurore Dupin’in (Duderant Baroniçesi) doğduğu çağdır. Oğlak Yayınları tarafından yayımlanan "George Sand-Hayatımın Hikâyesi" adlı kitap, bizi dönemin bu önemli kadın yazarının belki marazî ruhuna değil ama dünyadaki seyahatine davet ediyor. Asıl adı Aurore Dupin olan Sand, 1804’te Paris’te doğar. İtalya ordusunda subay olan babasının 1808’de görevi dolayısıyla Madrid’e gitmesiyle 1812’ye kadar bu şehirde kalır. Babasının ani ölümüyle birlikte Mayıs 1812’den itibaren büyükannesi ile yaşamaya başlayan Sand burada gramer, Latince ve bilim öğrenimi görürken aynı zamanda müzik eğitimi de alır. Ocak 1818’de Paris’teki İngiliz Dame Agustine Manastırı’na girmesiyle Sand’ın hayatında mistik bir süreç başlar. Bu süreçte, büyükannesinin ölmesiyle birlikte yazar kendini büyük bir boşlukta bulur ve annenin hegemonyasından da kurtulmak amacıyla bir imparatorluk baronunun oğlu olan subay Casimir Dudevant’la evlenir. Artık can sıkıntısının sık sık yer değiştirdiği, mutluluğun sorgulandığı, mutsuzluğunsa kâğıtlara teslim edildiği yeni bir süreç başlamıştır: Le voyage chez M. Blaise-1829... 1831 yılı Sand’ın edebiyat yaşamına artık iyiden iyiye atıldığı yıllardır. Paris’tedir ve daha şimdiden Balzac, Latouche, Felix Pia gibi birçok yazarla ilişki kurmuştur. Kocasından da ayrılan George Sand’ın kendini dönemin edebiyat ortamında var etme mücadelesinde ilk ürünü Jules Sandeau ile 1831 Aralık sonunda yayımlanan Pembe ve Beyaz adındaki romandır. Bu romanda imza J.Sand’a aittir (bu mahlas, sevgilisi olan Jules Sandeau’dan gelir.) Ve ertesi yıl, G.Sand imzasıyla büyük ilgi uyandıran "Indiana" ve "Valentine" adlı iki romanı yayımlanır. 1833’ten 1835’e kadar çağın en büyük şairlerinden Alfred De Musset ile bir ilişki yaşar. 1838’e kadar olan süreçte Sand birçok roman yazar. Bunlardan en önemlisi 1837 tarihli "Mauprat"tır. Görüldüğü üzere Sand’ın hayatı sürekli yazmak ve zamanın önemli kişilikleriyle yaşanan aşklarla geçer. Kısa süren ilişkiler ve bunların getirdiği açmazlar, onu kısa süreli de olsa insancıl (!), biraz da yavan bir mistisizme yönlendirir. Bu dönemde en uzun ilişkisini yaşayacağı Chopin ile tanışır. Nohant-Paris arasında yazmaya devam eder. Daha çok sosyalist eğilimli olan bu yeni romanlar pek hoş karşılanmaz. Biraz da bu durumun getirdiği farklı bir duyarlılıkla kır romanları yazmaya başlar. Bu dönemin en önemli romanı: "Şeytanlı Göl"dür. Hep Tanrı’yı aradı ama... 1848’de başlayan ihtilalle birlikte Sand, politik hayata karışma arzusuyla kendini tekrar Paris’te bulur. Kısa süreli bazı siyasal çalışmalardan sonra 1849’da bir daha dönmeme kararı üzerine Nohant’a gider ve politik hayattan kendini soyutlayarak daha çok tiyatro eserlerine yönelir. Bu alandaki önemli eserleri, "Claudie", "Mauprat", "Flaminio" ve "Maitre Fauilla"dır. Nihayetinde sade ve sakin bir yaşamın içindedir artık. 1856’dan itibaren Nohant’ta yazarak, botaniğe merak sararak ve tiyatro düzenleyerek vaktini geçirir. Bu sakin yaşam içinde hayatına tesadüf eden en önemli olay, 1857’de Flaubert’le tanışmasıdır. Sand, ölümüne kadar kâh aşk romanı kâh kır romanları yazmış, geriye onlarca ilişki, yüzlerce yapıt ve sonuçsuz kalan Tanrı arayışını bırakmıştır. George Sand, coşkun ve ihtiraslı tabiatıyla yaşadığı dönemin neredeyse bütün edebi ve toplumsal cereyanlarına sürüklenmiş, Musset ve Chopin gibi büyük dehalarla girdiği ilişkilerle (yapay da olsa) yazdıklarına bir estetik duygusu kazandırmayı becerebilmiş bir kadın yazar olarak XIX. yüzyıl edebiyatında iz bırakabilmiştir. Sonuç olarak bence, onun yazarlığını ne Baudelaire’in: "George Sand; tüylerim diken diken olmadan düşünemiyorum bu aptal yaratığı, o ki hiçbir zaman sanatçı olamadı." sözü derecesinde aşağılayabilir ne de M. Caro’nun: "George Sand; şüphenin ince azabına karışan öyle insan üstü emelleri temsil ediyor ki..." sözü mertebesine kadar yüceltebiliriz. Ama Sand’ın hayat hikayesi hiç şüphe yok ki yazar olsun olmasın, birçok insanın hayretle ve imrenerek bakabileceği bir ihtiras ve özgürlükle örülüdür. Hayatımın Hikayesi - George Sand
Tam adı:
Amandine Aurore Lucile Dupin
Unvan:
Fransız Yazar
Doğum:
Fransa, 1 Temmuz 1804
Ölüm:
1876

Okurlar

139 okur beğendi.
1.522 okur okudu.
19 okur okuyor.
771 okur okuyacak.
21 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hayatı hem yaşamak hem de çalışmak için çok kısa buluyorum.
Sayfa 13 - İş Bankası Kültür Yayınları
“Ne olmuş olursa olsun, mutsuzluğumun yegane sorumlusu benim. “
Reklam
''Yüzlerindeki ironi ve sahteliği gördükçe insanlara olan sevgim her gün daha da azalıyordu.''
''…önceden belirlenmiş bir gelecekten nefret ediyorum.''
Geçmişten nadiren söz ediyoruz ama gelecekten de öyle, birinden korkmadan diğerindense acı çekmeden konuşuyoruz.
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
52 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Her anlamda özel bir kitaptı. Zamanına göre oldukça cesur yazılmıştı. Belki de George Sand o zamanki toplumda dile getiremeyeceği düşünceleri, kavramları bu kitap yoluyla getirmeyi tercih etmişti. Bir anlamda toplumla hesaplaşmak, kadının yerine dair olan belirlenmiş çizgileri silmek ve cinsiyetler arası farkı ortadan kaldırmak için Lavinia’yı bir basamak olarak kullamıştı. Lionel de temsil ettiği erkek figürüyle bunun gerçekleşmesinde önemli bir yere sahipti. Görünürde basit bir aşk hikayesi gibi dursa da altında derin sebeplerin, karmaşaların olduğu bir deneme gibiydi de adeta. Lavinia’nın kendisine dayatılan hayattan vazgeçip kimseye bağlı olmadan ileriye doğru cesurca bir adım atması belki de kendisinin dolayısıyla da kadının özgürleşmesine dair önemli bir hamleydi. Geçmişin yaşattıkları, sonuçları, dayattıkları ne olursa olsun bunu kabul etmeyen ve hayatında yeni bir sayfa açan cesur bir kadın vardı artık.
Lavinia
LaviniaGeorge Sand · Kapra Yayıncılık · 2022904 okunma
52 syf.
8/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
Lavinia
Lavinia
, Fransız yazar
George Sand
George Sand
' ın eseri. Yazar, döneminde bilinen erkek hakim aşk hikayeleri kalıbının dışına çıkan, cesur, bağımsız ve idealist bir yazar olarak tanınmış. Bu özelliklerinin kitaba da yansıdığını söylemek mümkün. Ayrıca yazar için, "büyük kitlelere hitap eden ilk kadın yazar" ifadesi kullanılıyor. Kitaplarını okudukça da bunun nedenini daha iyi anlıyorsunuz. Kesinlikle ilgiyi hak eden bir yazar. Daha önce yazarın
Cesaretin Kanatları
Cesaretin Kanatları
( #203545968 ) kitabını okumuş ve beğenmiştim. Aynı şeyi Lavinia için de söyleyebilirim.    Kitapta Lavinia ve Lionel' in hikayesi anlatılıyor. Lavinia ve Lionel, bir zamanlar birbirine aşık, nişanlı bir çifttir. Ancak Lionel, Lavinia' ya ihanet eder ve bir süre sonra başka biriyle nişanlanır. Bunu öğrenen Lavinia da aşk mektuplarını geri istemek için Lionel' e haber gönderir ve tekrar görüşmek için anlaşırlar. Ancak bu buluşma ikisini de tahmin etmedikleri bir noktaya götürür.    Bir yanda terkettiği kızı üzgün, acılar içinde bulmak isteyen gururlu bir erkek, diğer yanda yaşadığı ihaneti bir ders olarak gören ve kendini geliştiren güçlü bir kız.    George Sand, Lavinia' da dönemindeki erkek egemen düşünceye güçlü kadın ve arzularına yenik düşen erkek karakter üzerinden tepki göstermiş ve bunu okuyucuyu yormadan yapmış.    Bir solukta okunan, sade, bir o kadar da güzel bir hikayeydi. Okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.  
Lavinia
LaviniaGeorge Sand · Kapra Yayıncılık · 2022904 okunma
93 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Lavinia
Herkese Merhaba Bugün sizlere
George Sand
George Sand
kaleminden
Lavinia
Lavinia
kitabının yorumu ile geldim Yılın ilk novella öykü temalı Feminizmi iliklerinize kadar işleyecek olan kitabıyla sizlerleyim. ✿Kitap 91 sayfalık "Lavinia" ve "Markiz" adlı iki novelladan oluşuyor. Lavinia ve Markiz 19.yy. Fransız toplumunu, kadınlara biçilen rolleri, adaletsizliklere, bu iki kadının topluma karşı her zaman fikirlerini savunmalarını okuyup gözümüzde canlandırıyoruz. O dönemlerde kadınların, saygınlık için sevmedikleri kişilerle evlenmesi çok sık görülen bir durummuş. Bunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Kitabı okuduğumuzda daha iyi anlamış oluyoruz. ✿Lavinia çok genç yaşta yaşadığı büyük aşkı tarafından terkedilir ve sonrasında kendinden hayli yaşlı bir lordla evlenir. Dul kaldıktan sonra etrafında hayal edemeyeceği bir hayranlıkla karşılaşır. Hayat sürprizlerle doludur. Peki Lavinia'yı neler bekliyor olabilir? ✿Seksenli yaşlarında ki saygın bir Markiz'in o zamanın şartlarıyla kendinden makam olarak aşağıda olan bir tiyatro oyuncusuna duyduğu aşkı ve Markiz'in aşkı için neleri göze aldığını anlatıyor. ✿Yazarla tanışma kitabım oldu. Kendine özsaygısı olan, ilham veren, cesur, bağımsız kadın karakterleri okumak gerçekten harika ve gerekli... Hikayeler çok akıcı, betimlemeler, anlatım dili çok güzel. Kitap ile ilgili düşüncelerinizi yorum bırakabilirsiniz Okumayı ihmal etmeyin
im t u b i s ʚĭɞ
im t u b i s ʚĭɞ
Lavinia
LaviniaGeorge Sand · Helikopter Yayınları · 2017904 okunma