Asimile olan halklarda, bu durum daha vahimdir, adeta binlerce yıllık birikmiş bellekleri silinip yerine egemenin dili konulmuştur. Osmanlının yerine yeni Türkiye Cumhuriyeti kurulurken hem alfabe değiştirilmiş, hem de sınırları içerisinde kalan halklar(özellikle Kürtler) sistem tarafından şiddetli asimilasyona tabi tutulmuştur. Ayrıca bir halkın dilindeki kelimeler duygu yüklüdür, bu duyguyu silince yerine makine gibi bir kelime kalıyor. Maalesef tam bir felaket olmuş. Telafi edilmesi mümkün mü diye düşünüyorum. 100 yılını feda edersen ve 5 kuşağı belki kurtarılabilir. Artık insanlar için her şey bir meta, Dil bile metalaşmış işime yarıyorsa öğrenirim, para etmiyorsa neden öğreneyim. Ben bunu keşfedenin 500 yıl önce Avrupalıların, Amerikan yerli halklarını asimile ettikten sonra tecrübe kazandıklarını ve bize de uyguladıklarına inanıyorum.
Kötülüğün yaygınlaşması biz insanların suçu, çünkü kötülerin mücadele ettiği gibi iyi insan olanlar mücadele de pek isteksisiz ve seyrediyoruz. Ahirette Hesap verilecek ne de olsa diyoruz oysa yapılan bir yanlış düzeltmek zaman içinde kötülüğü ortadan kaldırır.
Otorite olması bu durumu düzeltmez, çünkü kişilik, karakter, şahsiyet, kimlik gibi kavramlar benlikle ilişkilidir. Bir kişi yalan atabilir otorite ile nasıl denetleyeceksin? Biz insanlarımızı eğitiyoruz ama yetiştiremiyoruz, maalesef durumu böyle görüyorum. 1000 yıl öncesi insanların ulaşmaya çalıştığı bilgiye anlık ulaşabiliyoruz, belki kapasitemiz de artıyor. Ama acı gerçek şu benliğimizi tüketiyoruz, iyilik sever olma, hoş görülü olma, tevazu, rahmet, merhamet, yardımsever olma. Çünkü modern olarak nitelediğimiz dünya da merhametin bir karşılığı olmalı, sevgi para etmeli mesela, boşuna niye seveyim enayimiyim ama dimi? Tek kelime ile yazık. Her şey kullanılacak yakında. Kullanılmayan duygu kalacak mı aklımda o duruyor.