Büyüdükçe daha çok farkına varacaksın.
Mesele,kimin seni en uzun süredir tanıdığı hakkında değil.
Asıl mesele,kimin seni anladığı, gördüğü, duyduğu,
takdir ettiği, desteklediği ve sevdiği hakkındadır.
Dostoyevski "İnsancıklar" adlı kitabında: "Çok tuhaftı, ağlayamadım. Ama ruhum paramparça olmuştu." diyor. İnsanın içine atmasının, güçlü görünmeye çalışmasının en yorucu hali bu olsa gerek....
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sabahattin Ali'nin dediği noktadayım:
"İsteseler canımı vereceğim çoğu insanı hayatımdan çıkardım .
Çünkü yokluklarına üzülmek,
Yaptıklarına üzülmekten daha kolay."