Genç Wertherin Acıları Goethe tarafından 1774 yılında yazılmış mektup türünde yazılmış bir romanıdır. Bu mektup roman 1774 yılında ve iki haftada yazılmış tır. Goethe bu romanı yazdığında henüz 25 yaşında bir genç adamdır. Bu romanı yazdığında 25 yaşında olan Goethe bu roman ile birdenbire ün kazanmıştır. Romanın basılmasının ardından Almanya da intihar vakaları birden bire artmış Almanya sokaklarını mavi ceket sarı pantolon giyen duygulu gençler istila etmiştir. Genç Wertherin Acıları: Werther adındaki genç bir hukuk stajyerinin diğer taraftan nişanlı bir bayan olan Lotte ile intiharına kadar kurmuş olduğu ızdırap dolu münasebetini konu alan Goethe nin mektup tarzındaki romanının ismidir. Bu roman büyük ölçüde Geothe’nin kendi başından geçen bir aşk hikâyesinin yansımasıdır. Goethe Wetzlar Mahkemesinde asistan olarak görev yaptığı sırada Charlotte Buff adındaki nişanlı bayana aşık olmuş karşılıksız kalan bu aşkını roman haline getirerek yazmıştır. Goethe 1772 yılında Wetzlar'da hukuk stajını yaparken, bir arkadaşının nişanlısına Charlotte Buff âşık olduğu için yaşadığı duygu ve ahlak çatışmasını bu romanında esin kaynağı olarak kullanmıştır. Dolayısı ile romanın ana hatlarında ve duygu atmosferinde Geothe’nin kendi yaşantısından çok derin izler bulunur. Romanın sonundaki intihar sahnesi dahi Geothenin yaşamının bir parçası gibidir. Goethe kitabın sonundaki trajik olayı kendinden değil arkadaşından esinlenmiş. Arkadaşı da tıpkı kitaptaki gibi evli bir kadına aşık olmuş aşkın imkansızlığı yaşamayı dayanılmaz kılınca ise intihar etmiştir ...
Sevdalanmak insanca bir duygudur ama insana yaraşır bir biçimde aşka uymanız gerekir!
Zamanınızı bölün belli saatleri çalışmaya dinleneceğim yeni saatleri de sevdiğiniz kıza ayırın ...
Ayrıca bana her yönden sevimsiz gelen birtakım çarpık insan örnekleriiylede karşılaştım en dayanamadığım şey de onların bana gösterdikleri söze dostluk.
Bukowskinin ilk okuduğum kitabı sevdiğim insanın ısrarla tavsiye ettiği benimde okumakta geç kaldığıma pişman olduğum kitap. Kitabın arka kapağında da söz edildiği gibi Bukowski den ailesine, çocukluğuna lise yıllarına vesaireye dair denildiği gibi Bukowskinin hayatta hatırladığı ilk karelerden başlayıp üniversite yıllarının sonlarına doğru hayatını anlatıyor kitabı okurken kendi çocukluğumdaki ve gençliğimdeki yaşanmışlıklarımı hatırladım bazı satır arlarında gençliğimdeki bazı yapamadığım keşke yapsaydım acaba şuan nerelerde olurdum dediğim keşkelerim geldi aklıma Bukowski nin lise yıllarında kabuğunu kırdığı döneme kadar yaşadığı ergenlikte kendimi buldum diyebilirim sanki eski bir günlüğümü okur gibi okudum kitabın bir kısmını yeterince sade bir dille yazılmış bir kitap olması da sıkılmadan okumamı sağladı okumayan arkadaşlara tavsiye edebileceğim bir kitap sadece son satırı okuduğumda hadi ama burada bitirmemeliydi dedim içimden :)
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126,8bin okunma