Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevdabrn

Sevdabrn
@Bilgeesevgi
Lisans
259 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Bilmiyorum.. İnsan nerenin yerlisidir.. İsmet Özel
Reklam
Pablo kuşum ben, tek tüylü kuş Öfkeli kuşuyum ben dingin fırtınanın..
Sayfa 88
Tutsak olayım diye doğmadım ben.
Sayfa 72

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
92 syf.
·
Puan vermedi
Kuşlar Sanatı
Kuşlar SanatıPablo Neruda
6.8/10 · 561 okunma
Reklam
ÜVERCİNKA Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor Bütün kara parçalarında
Sürekli mutluluk içindeki acısız hayat artık insan hayatı olmayacaktır. Olumsuzluğun peşine düşen ve onu dışarıya atan hayat kendini geçersiz kılar. İnsan da hayatta kalmak uğruna kendini ortadan kaldırır. Muhtemelen ölümsüzlüğe de erişecektir, ama hayatı pahasına..
Sayfa 70
Kopuşlar acı veriyorsa bağlar hakiki demektir.Sadece hakikatler acı verir.Acı hakikatin güvenilir bir ölçütü, “canlının görünümlerinde hakikat ile sahteyi birbirinden ayırmanın bir aracı”dır. Acı ancak gerçek bir aidiyetin tehdit altında olduğu yerde belirir.
Sayfa 41
Acı ancak gerçek bir aidiyetin tehdit altında olduğu yerde belirir. Yani acı olmadığında körüzdür, hakikate ve bilgiye ulaşamayız: "Koptuklarında acı veren bağlar hakikidir, et haline gelmiştir. İnsan acı çektiği durumda gerçekten mevcuttur, orada -bilerek ya da bilmeyerek- sevmiştir de. Böylece dünyanın örgüsüne göz atmış oluruz: Varlık nerede acı çekebiliyorsa orada gerçekten örgünün içindedir, sadece mekanik ve mekânsal bir yan yanalık değil gerçek, yani canlı bir birliktelik söz konusudur orada."
Sayfa 41
Reklam
Hayatta kalma mücadelesinin karşısında iyi hayat kaygısını koymak gerekir. Hayatta kalma histerisinin hakim olduğu toplum bir ölememişler toplumudur. Ölemeyecek kadar canlı, yaşayamayacak kadar ölüyüz.
Sayfa 27
İktidarın yeni formülü "mutlu ol"dur. Mutluluğun olumluluğu acının olumsuzluğunu yerinden eder. Olumlu bir duygusal sermaye olarak mutluluk kesintisiz bir performans yetisi sağlamak durumundadır. Kendini motive ve optimize etme uğraşları neo- liberal mutluluk dispozitifini oldukça verimli kılar, çünkü iktidarın fazladan bir çaba göstermesine gerek kalmaz. Bağımlı kişi bağımlılığının farkında bile değildir. Kendini özgür sanır. Hiçbir dış baskı olmaksızın kendini gerçekleştirmekte olduğu inancıyla kendini kendi isteğiyle sömürür. Özgürlük baskılanmaz, sömürülür. "Özgür ol", "itaatkâr ol"dan daha yıkıcı bir zorlama yaratır.
Sayfa 21
ACI, karmaşık bir kültürel yapıdır. Toplumdaki varlığı ve anlamı iktidar biçimlerine bağlıdır. Modernlik öncesi cefa toplumunun acıyla bağı oldukça derindir. İktidar düşleri acı çığlıklarıyla do­ludur denebilir. Acı iktidar aracı olarak iş görür. Acının ihtişamlı sergilenişleri, iç karartıcı festivaller, vahşi eziyet ritüelleri ikti­dara istikrar kazandırır. Cefa çekmiş bedenler iktidarın nişanla­rıdır.
Sayfa 19
Palyatif toplum aynı zamanda bir "beğendim" toplumudur da. Bir beğeni çılgınlığına kapılmıştır. Her şey beğeni kazanana kadar düzleştirilir. "Like" günümüzün imi, hatta ağrı kesicisidir. Sadece sosyal medyaya değil, kültürün bütün alanlarına hakimdir. Sadece sanat değil, bizzat hayat instagramlanabilir olmak durumundadır; yani acı verebilecek keskin kenarlar, uçlar, çatışmalar, çelişkiler giderilmiş olmalıdır. Acının arındırıcı olduğu unutulur. Acı katartik bir etki gösterir. Beğeni kültürü katharsis imkânından yoksundur. Bu da insanların beğeni kültürünün yüzeyi altında biriken olumluluk cürufunda boğulmasına yol açar.
Sayfa 15
2.474 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.