İnsanlar fotoğrafları anlamıyor. Sanıyorlar ki fotoğraflar zaman içindeki anı donduruyor fakat gerçekte o anı zamandan kurtarıyorlar ve kameranın yakaladığı şey zamanın ileri doğru akışının dışına adım atıyor.
Sayfa 142 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sonunda anlarım ki biriyle evli olmak, ne kadar yakın olursanız olun, size onun anılarına sahip olma ya da tanışmadan önceki öyküsünün bir parçası olma hakkı vermez.
Sayfa 75 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sonra keşfediyorum ki ileri bir adım attığınızda, küçük bir adım bile olsa, korku o kadar sıkı kavramıyor sizi. Korku hala var ama bir şekilde azalmış ve kendinizi o kadar da çaresiz bir kurban gibi hissetmiyorsunuz artık, çünkü nihayetinde sizi öldüren şey güçsüzlük hissidir.
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir zaman yattığım yerden karanlığı; kavrayamadığım, uçsuz bucaksız ve kalın karanlık kitlesini seyrettim. Aklıma sığdıramıyordum karanlığı. Bütün ölçülerin üstünde bir karanlıktı bu; yakınlığı altında eziliyordum.
İnsanlar dünyayı üçboyutlu görüyordu. Bu da bir indirgemeydi. İnsan en nihayetinde sınırları olan, her şeyi genelleyen, otomatik pilotta yaşayan, zihnindeki dolambaçlı yolları düzleştiren bir yaratıktı ve tabii ki bu yüzden sürekli kaybolup duruyordu.
Acı, umutsuzluk, hüzün, hayal kırıklıkları, zorluklar, yalnızlık, depresyon, hayatımdan bir anda mucize eseri çıkacaklar mı? Hayır.
Peki yaşamayı istiyor muyum?
Evet. Evet.
Binlerce kez evet.