Birkitapeli
@Birkitapeli
“Hayat uzun süre yeşil ile kırmızının tam ortasındaki sarı da yaşamanızı sağlar. Hayatın olağan akışına göre bazen yeşerirsiniz, bazense kızarır. Ömrünüz boyunca yeşilleri kırmızıya oranla fazla görmeniz daha olasıdır. Yaşamınızdaki yeşiller ağırlık kazandığında bazı olumsuz durumları görmek ve düşünmekse pek mümkün değildir. Dünya insana o anlarda daha yaşanılası bir yer olarak gözükür. Kırmızılar etrafınızda dolanmaya başladığında ise sanki çok uzun bir müddet yeşili göremeyeceğinizi düşünürsünüz. Çünkü dehşet bir defa gelirse arkasından gelen yine dehşet olur. Yani kötülük, bir başkasını doğurur.”
Sayfa 76Kitabı okuyor
“İki insanı en çok yakınlaştırabilecek şey, ölümün yüzüne birlikte bakmaktı.”
-Tess Gerritsen-
Sayfa 76Kitabı okuyor
“Elle balık tutmayı göze aldıysan suyun içine gireceksin.”
Sayfa 38Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
“İnsan kendisi karanlıklarla boğuşurken, başkalarına nasıl ışık saçardı?”
Sayfa 11Kitabı okuyor
“Bütün umutlar yitirilene dek hiçbir şey kaybedilmiş değildir.”
-J.K. Rowling-
Sayfa 10Kitabı okuyor
“Gizem demek, bilinmezlik demekti.”
Sayfa 8Kitabı okuyor
“Belki de insan… en büyük utancı kendine en yakın hissettiklerine karşı duyar.”
Sayfa 47
“İçte tutulan gözyaşları akıtılanlardan daha acıtıcıdır.”
Sayfa 45
“Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.”
Sayfa 45
“Zamanın çoktan sildiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan?”
Sayfa 39
“… oysa maceranın gerçek bedeli tehlikeye atılabilmektir.”
Sayfa 9
“Gökyüzüne gitmek istiyordum ve yaşayanlar oraya gidemezlerdi.”
Sayfa 169
“Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.”
Sayfa 169
“Şefkat parça parça meydana getirilen bir şeydir.”
Sayfa 157
“Kafan hayallerle dolu olsun, karabasanlarla değil.”
Sayfa 151