"Bir soru sordum ona." dedim yaşlı adama. Hiçbir şey söylemeden başını salladı.
"Ama cevap alamadım." diye ekledim. Bir süre durdu. Ve sonra gözlerimin içine bakıp "Hangimiz hayatımızdaki Brütüs'ten cevap alabildik ki?" dedi.
Hangimiz önyargılarımızdan tamamen sıyrılabiliyoruz ki? Empati değeri en yüksek olanımız bile birilerine, bir şeylere ön yargı ile yaklaşabiliyor. Gerçeği görmemizi engelleyen, bizi yanıltıp hayat içerisinde hatalar yapmamıza sebep olan bir şey bu önyargı denen bela. İşte bu kitap insanlara farklı bir pencereden bakmayı öğretiyor, kör gözlerimize birer mercek oluyor ve kitabın kapağını kapattığımızda etrafımızdaki Raif Efendileri arıyor gözlerimiz... Kim bilir bugüne kadar kaç Raif Efendiyle karşılaştık ve onları ne kadar yanlış yorumladık. Kim bilir kaç Raif Efendi bu kitabı okuyup kendini buldu...Sabahattin Ali muhteşem bir anlatım dili ve yürek burkan bir hikayeyle okuyucuya öyle güzel mesajlar veriyor ki hayran kalmamak elde değil. Gerçekten bu kadar abartılmayı sonuna kadar hak eden bir eser. Raif Efendi ve Maria Puder sizi asla unutmayacağım... <3
Genelde genç yetişkin kitaplarında güzel bir kız ve yakışıklı bir çocuğun toz pembe aşkını okuruz. Gerçeklikten uzak olduğunu biliriz ama yine de o dünyanın büyüsü hoşumuza gider. İşte Eleanor & Park hem o büyülü dünyayı okuyucuya sunuyor hem de gerçekçiliğini hiç kaybetmiyor. Eleanor kızıl saçlı, çilli ve şişman bir kız. Ve herkes tarafından dışlanıp zorbalık görüyor. Zaten kitap Eleanor karakteriyle bile farkını ortaya koyuyor. Genç yetişkin kitaplarında şişman, çirkin bir kızın baş karakter olması pek alışılagelmiş bir şey değil. İşte yazar bu noktada kalıplaşmış güzellik anlayışının dışına çıkarak ve başkarakterleri hayatın içinde olabilecek kişiliklerden seçerek gerçekçi bir hikayenin temelini atıyor. Ancak hikaye de o kadar tatlı, o kadar şeker ki birden kitabın büyüsüne kapılıveriyorsunuz. Ayrıca hikayenin 80'li yıllarda geçmesi ayrı bir güzel. Çizgiromanlarla ve şarkılarla katılan nostalji havası kitaba başka bir tat vermiş. Kısacası çok güzel mesajlar veren ve insana bir şeyler katacağını düşündüğüm bir kitaptı Eleanor & Park.
Çoook tatlı, çok eğlenceli bir kitaptı bizimkisi bir ah hikayesi. Bitirdiğimde keşke daha uzun olsaydı dedim. Ve kısacık bir kitap olmasına rağmen zengin bir olay örgüsüne sahipti. Ayrıca değişik bir yazım dili vardı yazarın. Başkarakterlerimiz çok sevimliydi. Kitabı okurken kendimi bir Türk filmi izliyormuşum gibi hissettim. Zaten yazar, senaristlikte yapıyormuş. Kısacası kitabı herkese öneririm. Okuyun, eğlenin...
Kayıp Çocuklar çok güzel başlayıp klişe bir şekilde devam eden bir kitaptı. Önceleri çok güzel bir işlenişe sahip olan kitap sonlara doğru kötüydu ve mantık hataları içeriyordu. Özellikle olayların çözülme biçimi gerçekten saçmaydı. Kitabın yarısına kadar o kadar keyif almıştım ki beklentim iyice yükselmişti. Ancak sonraları benim için hayal kırıklığı oldu tabi. Ama o ilk 200-300 sayfa hatırına bile okunabilir yine de. Kafa dağıtmak için ideal. Beklentiyi yüksek tutmadıkça eğlenebilirsiniz kitaptan.