Fatma Büşra

Gökhan Hoca’dan mesaj
Hayat yolculuğumda elbette birçok insanın üzerimde emeği oldu, bu emekleri hiçbir karşılıkla ödeyemeyeceğimi de çok iyi biliyorum. Fakat üzerimdeki emeklerin beni şahsiyetsizleştirmesine, kimliğimi silikleştirmesine müsade etmedim. Lütfen siz de etmeyin.
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Ömrünün sonunda ben bu hayatı ‘yaşadım’ diyebilmek için böyle bir bakış açısına sahip olmak gerekiyor. Birilerinin gölgesi altında yaşamak, ‘yaşamak’ değildir.
Reklam
Gençlik masumiyet çağı olabilir ama aynı zamanda bilgisizlik çağıdır. Güzellik çağı olabilir; aynı zamanda acı verici bir kendine düşkünlük çağıdır. Çoğunlukla bir serüven çağıdır ve bir o kadar da aptallık çağıdır. Birçok kişi için gençlik hayalleri yaşlıların hayıflandığı bir şey olur; bunun sebebi hayatın sona ermesi değildir, yaşanmamış olmasıdır. Zarif bir şekilde yaşlanmak her günü, her mevsimi dolu dolu yaşamaktır. Hayatımızı gerçekten yaşarsak, onu bir daha yaşamak istemeyiz. Pişmanlık duyduğumuz şey yaşanmamış olan hayattır.
Sayfa 133Kitabı okudu
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Yaşlandığında huysuz olan insanlar -ki Türk toplumunda oldukça fazladır- doyasıya, içlerinden geldiği gibi yaşayamadıkları için kendilerine öfkelidir. Ve bu öfke dışarıya huysuzluk olarak yansır.
Pek çoğumuz sevgiyi hiç yaşamamışızdır. Yaşadığımız karşılıklardır. Çocukken terbiyeli olursak, iyi notlar alırsak, büyükanneye gülümsersek ya da ellerimizi sık sık ve yeterince yıkarsak “sevileceğimizi” öğreniriz. Sevilmek için kendimizi paralamışızdır, hem de bunun koşullu, dolayısıyla da yanlış sevgi olduğunun hiç farkına varmaksızın. Başkalarının onayını bu kadar çok gerektiyorsa, sevmemiz nasıl mümkün olabilir?
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Şimdi kaçımız gerçekten sevdiğimizi ve sevildiğimizi iddia edebiliriz?

Reader Follow Recommendations

See All
Fatma Büşra bir yorumu yanıtladı.
Toplama kamplarında Müslüman kelimesinin kullanım şekli
‘Müslüman’ derken neyi kast ettiğimizi biliyor musunuz? Sefil, çökmüş, hasta ve bitkin görünen ve yoğun fiziksel çaba gerektiren işleri artık yapamayacak olan… ‘Müslüman’ budur. Erken ya da geç, genellikle de erken, her ‘Müslüman’ gaz odalarına gider.
Betül okurunun profil resmi
Bu şekilde bir kullanıma ilk defa bu kitapta şahit oldum ve gerçekten çok şaşırmıştım. Hala da aklım ermiyor, ilk başta farklı anlamı mı var demiştim ama bildiğimiz Müslüman. Neden bu kelimeyi kullanıyorlar acaba? Kitabın ikinci kısmını henüz okumadım da. :)
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Bence kafalarında güçsüz bir Müslüman algısı var. Daha doğrusu bir Müslüman, onlara göre asla güçlü, kuvvetli, bir şeyleri başarabilen biri olamaz, olmamalı. Tamamen Müslümanlara hakaret ve diğer insanların gözünde de Müslümanları, İslamiyet’i küçük düşürme amaçlı kullanmışlar diye düşünüyorum.
1 next answer
Deli olmak, düşüncelerini iletmekten aciz olmak demek. Sanki yabancı bir ülkedesin, çevrede olup biten her şeyi görüyor, anlıyorsun, ama istediğini anlatmaktan, dolayısıyla da yardım bulmaktan umutsuzsun, çünkü orada konuşulan dili bilmiyor, anlamıyorsun.
Fatma Büşra okurunun profil resmi
İnsan anlaşılamadığı yerlerde de bu şekilde hissedebiliyor. Yardım bulmaktan umutsuz…
Reklam
Bazı insanların ısrarla var olmalarını diledikleri halde sonradan, doğurmaz olaydım, dedikleri çocukları, rastlamaz olaydım, dedikleri eşleri, başlamaz olaydım dedikleri işleri yok mudur? Zafer tuğlalarıyla yenilgi binası yapanların durumu ne hazindir!
Fatma Büşra okurunun profil resmi
İbrahim Tenekeci de şöyle der: Ehline düşmeyen her şey ziyan olur, derler. Bazen ziyan olmaya davul zurna eşliğinde gideriz. Kader ve keder.
Hz. Mevlana, “ Gökten yeryüzüne ne yağmış da, yer kaçıp kurtulabilmiş? ‘Sizi topraktan yarattık’ ayetini unutur da Hak’tan gelene öfkelenirsin. Topraksın, arştan gelenden kaçamazsın. Toprak gibi razı ve mütevazı ol.” (Mesnevi, Cilt 3)
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Ne zor şey razı olabilmek…
Gemin büyükse fırtınan da büyük olur, der halk deyişi, ve Eyüp’ün hikayesi de bunu bolca kanıtlamaktadır.
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Bizde de imanın ne kadar kuvvetliyse imtihanın o kadar çetin olur, derler.
Koskoca insanlar, kendi dünyalarını kuran insanlar, annelerinin, babalarının bir sözüyle dağılabiliyor, bir başka sözüyle tüm yaralarını onarabiliyordu. Dünyada anne baba olmaktan daha büyük bir güç yoktu ve insanlar bu gücü daima kötüye kullanıyorlardı. Herkes kendi hayatını çocukları üzerinden temize çekiyor, onlar üzerinden kendini tatmin ediyordu.
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Hele bir de kendi isteklerini yaptırmak için o zamana kadar yaşadığı şeyleri, bak ben senin için katlandım bunlara evladım deyip duygu sömürüsü yapmaları, arada annelik babalık hakkımı helal etmem demeleri yok mu?
Sürüklenirsek hiçiz, dayanırsak varız.
Fatma Büşra okurunun profil resmi
Var olamadığımız, çabalamadığımız, dayanamadığımız her şey için pişman olmaya mahkumuz.