Mert S.

Mert S.
@Bumm
Antalya
İstanbul
22 okur puanı
Temmuz 2016 tarihinde katıldı
Kişi öteki insanlardan uzaklaştığı oranda hakikate yaklaşırdı. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendi.
Sayfa 25
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Tavandaki Kukla
Tavandaki KuklaIngvar Ambjörnsen
6.9/10 · 207 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kentlerde yavaş yavaş ölüyordu insan; imkansız olanı gerçekleştirmeye çalışmak değil, kafelerde geçen hayattı ruhunu tehdit eden…
Sayfa 101Kitabı okudu
Mert S.
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Derz
DerzHakan Günday
7.6/10 · 887 okunma
Reklam
İnsanoğlunu kör eden, çıldırtan ve yoldan çıkaran tutkuların en kötüsü olduğu gibi en gözü dönüğüdür de kibirlilik.
Her sabah bana diriliş komedisini ve her akşam mezara giriş komedisini oynatan, ikisi arasında da cansıkıntısı kefeninin azabından başka hiçbir şey yaşatmayan o fiiliyat utancından kurtarın beni.
Sayfa 111Kitabı okudu
Tutarlılığıyla sözel dünyayı görkem içinde tahayyül edilmiş bir evrenin üzerine yükselten bir sone, bizim için gözyaşlarına davet olmaktan çıktığında ve bir sonatın ortasında esnemelerimiz heyecanımıza üstün geldiğinde, artık bizi mezarlıklar da istemeyecektir, çünkü onlar sadece taze cesetleri kabul ederler, hâlâ azıcık sıcaklıkla ve bir hayat hatırasıyla dolu cesetleri...
Şu yeryüzü - Yaratıcı’nın günahı! Fakat artık başkalarının günahlarının kefaretini ödemek istemiyorum. Kıtaların dışındaki bir can çekişmede, akışkan bir çölde, gayri şahsî bir batışta, doğumumun etkisinden kurtulmak istiyorum.
Reklam
Eğer düşüncede öldürdüklerimiz hakikaten yok olsalardı, yeryüzünde kimse kalmazdı. İçimizde çekingen bir cellat, hayata geçmemiş bir katil taşırız. İnsan öldürme eğilimlerini kendilerine itiraf etme cüreti olmayanlar da cinayetlerini rüyalarında işlerler, kabuslarını cesetlerle doldururlar. Mutlak bir mahkeme önünde, bir tek melekler beraat ederdi. Zira başka bir varlığın ölümünü -en azından bilinçsizce- dilememiş bir varlık hiç olmamıştır. Her birimiz ardımızda bir dost ve düşmanlar mezarlığı sürükleriz; bu mezarlığın yüreğin uçurumlarına atılmış veya arzuların yüzeyine yansıtılmış olması da pek mühim değildir.
Eğer herkes yalnızlığını kendi akışına bıraksaydı, Tanrı mevcudiyeti her noktada kendimize karşı duyduğumuz o korkuya ve terbiyemize bağlı olan bu dünyayı yeniden yaratmak zorunda kalırdı... - Kaos mu? - Öğrenilen her şeyi reddetmektir. İnsanın kendi olmasıdır...)
301 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.