Leyla'nın Evi nedense bana eskilerin bir sözünü hatırlattı. "Eve (Beyit), kapıdan (mısra') girilir, içinde insan (anlam) bulunur."
Kitapta vurgulandığı gibi aslında Ev, insan zihninde devinen hatıralar gibi, bilmem kaç kuşak hatırayı içinde barındırır. Bir yurt olmaktan çok öte bir şeydir.
Bilgili, kültürlü bir hanımefendi olan dağdaki tarafından bağından kovulan Leyla Hanım ve geçmişi, trajik bir aşk hikayesi, yalısıyla, teknesiyle, boğazıyla, türlü türlü insanlarıyla, derin tarihiyle İstanbul, farklı yaşamlar, vefalı Yusuf, sevgilisi Roxy, yalı sahipleri/kazıkları Ömer ve eşi Necla, Ömer Bey'in babası hizmetkar Ali Yekta Bey ve daha pek çok insan ruhlarına yolculuk.
Osmanlı, Cumhuriyet, sancılar, göçler, değişimler, üzüntüler, müzik, edebiyat, sanata dair daha pek çok şey..
Keyifli okumalar.