Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ÇİĞDEM METİN

ÇİĞDEM METİN
@C_Metin
...Osmanlı hükümeti, 21 Temmuz 1914' te seferberlik ilan etmişti. Bu kanun ancak 31 Ekim 1923' te, yani Cumhuriyetin ilanının ikinci günü ve 365 sayılı kanunla kaldırılmıştı. Yani tam 10 yıl süren seferberlik! Evet Türk milletinin kaderi buydu ve kaldı ki, önce de memleket zaten ve fiilen seferberdi. Eski vekillerden Hilmi Uran' ın anılarında naklettiği ve vaktiyle kaymakamlık yaptığı Ege bölgesinde rastladığı bir köylüyle arasında geçen şu konuşma ne kadar düşündürücüdür: "- Hemşerim sen ne iş yaparsın?" "- Esaslı bir isim yoktur bey, ikide bir askere gel derler, gider gelirim..." Evet, Türklerin bütün yakın tarihinin hikayesi bi iki cümlede toplanır. İkide bir askere gel derler ve Türkler giderdi. Hem de yalnız Türk soyundan olanlar...
Reklam
... Birinci Dünya Harbinde o, Çanakkale' de ve henüz 35 yaşında genç bir albayken, bir ara 100.000 kişiye kumanda ederek, yüz binlerin katıldığı muharebelerde devrin en güçlü ordularını yenmişti. Ama bu zaferler imparatorluğu çökmekten kurtaramadı. Birinci Dünya Harbinin bizim için sonu olan 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile devlet parçalandı ve padişahlık can çekişmeye başladı. Halbuki şimdi İzmir' dedir. Aradan ancak dört yıl geçmiştir. Muzafferdir. Bir ordunun başkumandanı ve bir devletin Başı' dır. Hem de henüz 43 yaşında... Dünya yeni bir söz sahibinin doğuşunu görmektedir. Bu söz sahibinin, bu dünyaya söyleyeceği bazı sözler olacaktır. İşte bu hava içindedir ki 10 Eylül 1922' de Mustafa Kemal, İzmir kıyılarından Ege Denizi ufuklarına bakar, bakar ve der ki: ''- Bir rüya görmüş gibiyim!''
ÇİĞDEM METİN
Bir kitabı okumaya başladı
Tek Adam - Cilt 3
Tek Adam - Cilt 3Şevket Süreyya Aydemir
9.3/10 · 1.195 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...Bu yüzden geriye yapabilecek tek bir şey kalıyor: Burada bulunmanız gerektiğine dair düşüncelerle kendinizi yatıştırmak.
Önyargılar, gündelik yaşantımızdaki bütün bu pislik ve iğrençlikler gereklidir, çünkü bunlar gübrenin kara toprağa düşmesi gibi zamanla faydalı bir şeye dönüşür. Kökeninde pislik barındırmayan iyi bir şey dünya üzerinde bugüne kadar görülmemiştir.
Reklam
68 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov
8.2/10 · 69,6bin okunma
UZUN YOLCULUĞUN KISA HİKAYESİ
19 Mayıs 1919' da Samsun' da başlayan yolculuk, 9 Eylül 1922' de böyle sona erdi. Bu yolculuk gerçi, çetin, mihnetli, muammalı geçti. Ama adına İstiklal Savaşı denilen ve mihnetli olduğu kadar da şerefli olan bu baş döndürücü yolculuk, nihayet hedefine ulaşmış ve Mustafa Kemal muzaffer olmuştu. Onun zaferi ise, hepimizin zaferi oldu.
Sayfa 520Kitabı okudu
BİR DEVLET DOĞUYOR
23 Nisan 1920 Türkiye Milli Kurtuluş Hareketi' nin kendi devletini kurduğu tarihtir. Bu tarihte Milli Mücadele artık bir Halk Hareketi olmaktan çıkmış, bir Halk Devletinin ekseni etrafında gelişmeye başlamıştır. Bu eksen Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetidir ve yarınki müstakil Türkiye Cumhuriyeti bu Halk Devletinin tekâmülü olarak tabiî temeline oturacaktır. 23 Nisan' ı biz pek gereği gibi değerlendiremeyiz sanıyorum. Halbuki Milli Mücadele' nin içeriye ve dışarıya doğru özgürlük bayrağını asıl açtığı gün 23 Nisan' dır. 23 Nisan Milli Mücadele' nin artık kendine güvenişidir.
Sayfa 249Kitabı okudu
......Hilafet ordusunun beyannamelerini isyan bölgelerine İngiliz konsolosları, Ermeni doktorları, Rum komitacıları dağıtırlar. 31 Mart irticaının kaçkını İmam Kör Ali gene sahnededir. Mekteplileri keseceğiz diye ayaklanmıştır. Ankara Ziraat Mektebine doğru dört taraftan azgın bir kin ve garaz dalgaları yürür; telgref telleri her taraftan kötü haberler getirirler... İstanbul' a gelince: İstanbul' da 80.000 kişilik bir işgal kuvveti ve dünyanın en güçlü donanmaları vardır. bu yabancı silahlar altında bir padişah, onlardan değil Mustafa Kemal' den kurtulma peşindedir. Bir hükümet vardır ki, hem hain, hem acizdir. Bu hükümetin Nazırını yabancı kuvvet kumandanları ayaküstü kabul ederler. Sadrazama uluorta haber gönderip Nazır değiştirirler. Ya Meclis? Fakat İstanbul' un da, Meclisin de hikayesini daha evvel anlattık. Bu anlatılanlar bu olaylar dikkatle incelenirse görülüyor ki, hatta meclise gönderdiği arkadaşları bile gene ondan kurtulmak çarelerinin peşindedirler; - Artık meclis var. Vatansever bir hükümet var. Artık Temsil Heyetine lüzüm var mı? Kısaca; öyle bir hava içinde yaşar ki, bu havayı teneffüs edebilmek dahi ya çilelerin en çetini ya da bir kahramanın işidir. Yaşadığı her gün, geçirdiği her gece bin bir ihtimale gebedir. Her gün güneş ufka inerken, onun bu batışını son defa görmek, fakat doğuşunu bir daha görememek ihtimali, Ziraat Mektebine kapananları daima derin derin düşündürmüştür.
Sayfa 212Kitabı okudu
Reklam
.... Ankara' ya ayak bastığı 27 Aralık 1919 günü ile Ankara' da Büyük Millet Meclisi hükümetinin kurulduğu, bir Anadolu devletinin doğduğu 23 Nisan günü arasında geçen günlerinin hayatının en mihnetli, fakat o nispette kişilik ve karakter yorucu, geleceği hazırlayıcı; ama bunalımlı günleri olduğunu belirtmekte hata yoktur. Ankara dışında bir tepenin üzerinde iki katlı bu soğuk ve çıplak mektep binasına kapanmış olan, gece gündüz didinen, bocalayan bu 'Tek Adam' o günlerde, denebilir ki kaderiyle tek başına boğuşuyordu. Ne ordusu, ne askeri vardır. Dünyanın yedi düveli, karşısında cephe almıştır. Padişah onu asi ilan etmiştir. Kellesini getirene ödül vardır. Anzavurlar, Gavur İmamlar, saraya cariye satarak şereflenen Gürcü, Abaza, Çerkez Beyleri ayaklanmışlardır. Yerli, yabancı casuslar seferberdirler. Her taşın altında bir yılan kaynar. Yunan ordusu batıdan ilerler. Fransız' ı, İngiliz'i, Ermeni çetecileri güneyden yürürler. Karşı çeteler düşmanla el eledir. Karadeniz bölgesinde Pontus Rumları asidirler. Etrafındaki şehirlerde, köylerde zaman zaman garip belirtiler veren esrarlı bir hazırlanış vardır.
Sayfa 211Kitabı okudu
ÇİĞDEM METİN
Bir kitabı yarım bıraktı
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy
8.7/10 · 39,1bin okunma
- Bir tutkunun kölesi olan, yaşam boyu bir zorbanın boyunduruğundadır. - Öfke, usun işlediği bir suçtur. - Dışarıdan fazladan silaha ihtiyacımız yoktu, doğa bizi akılla yeterli şekilde donatmıştır. - Hiçbir öfke usun onayı olmadan ortaya çıkmaz. -Öfke seçimden, bile isteye alınan bir karardan ileri gelir. - Erdem onurlu olanı desteklediği gibi aşağılık olana da öfke duyacaktır. - En çabuk parlayanlar en açık sözlü olanlardır. - Öfke bir yandan ceza verirken bir yandan da öder.
Yaşlanmak, geçmişten artık korku duymuyor olmaktan başka bir şey değil zaten.
225 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.