Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Azize K.

Azize K.
@Cactus_Mccoy
4 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Azize K. tekrar paylaştı.
Artık ben de kesin bir şekilde inanıyordum. Tüm benliğini bu davaya adamış bu kadar insan varken, özgürlük Allah’ın izniyle çok yakınımızdaydı. Zaten kardeşine yardım edene Rabbi yardım etmez miydi?
Reklam
Azize K. tekrar paylaştı.
İmam Gazali
“Ömrün bitmiş, fakat sen yalvarmış yakarmışsın, sana bir gün daha verilmiş; işte şimdi öyle bir günde bulunuyorsun, öyle bir günde ne yapacaksan, her gün aynı gayretle o işe sarıl, öyle çalış, öyle ibadet et, öyle yaşa.”
Sayfa 171 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Azize K. tekrar paylaştı.
Müslüman, kendine aykırı düşen bir toplum düzeninde bile "Müslümanca bir hayat tarzını" tek başına yaşayabilir.
Sayfa 129

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Azize K. tekrar paylaştı.
Değirmen
"İnsan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir."
Reklam
Şimdi ben sana yalnız şunu söyleyebilirim: "Çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin. İşte beni teselli eden de budur. Bir şimşek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedidir. İşte budur beni teselli eden. Bir başka tesellim daha var: İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır."
Günler hep aynı ve renksiz geçiyordu. Bu uyku halinden uyandığı zamanlar yok değildi. Postacı gazeteleri, dergileri getirdiği zaman gözüne eski arkadaşlarının isimleri ilişiyordu. Bunlar ya önemli devlet memuru veya sözü geçen birer siyasetçi olmuşlardı. O zaman kalbinde gizli, sessiz bir hüzün duyuyor hiçbir şey yapmadığını düşünerek pişman oluyordu. Birden gözlerinin önüne okulda geçirdiği zamanlar ve Aleksandr Petroviç geliyor kendini tutamayarak akşama kadar hüngür hüngür ağlıyordu. Neydi bu hıçkırıklar? Hasta bir ruhun acı sırlarını mı ortaya çıkarıyordu? Yoksa içinde büyük adam olma isteğini gerçekleştirememesi ve tahsilini bitirememenin üzüntüsünü mü duyuyordu? Başarısızlıkla mücadele edememiş, olayların hakimi olamamıştı. Erimiş bir maden gibi kişiliği son şeklini alamadan dayanıksız, irâdesiz kalmıştı. Sebebi, örnek aldığı öğretmeninin erken ölümüydü. Artık sarsılan, sönmüş iradesini kim kuvvetlendirecek, "ileri" sözüyle ruhunu kim uyandıracaktı?
Sayfa 244
Tarih boyunca, insanlığın gereksiz bulup, silip yok etmek istediği yüzyıllar vardır. Günümüzde bir çocuğun bile yapamayacağı büyük hatalar yapılmıştır insanlık tarihinde. İnsanlığın önünde açılan ve onu Tanrı'nın cennetine götürecek olan geniş yol bile nice eğri büğrü dar çıkmaz sokaklar tarafından kesilmiştir. Bütün diğer yollardan daha geniş ve parlak olan bu yol gündüz güneş, gece de ay ışığıyla aydınlanır, insanlar buna rağmen kör karanlıkta yürürler. Tanrı'nın kendisine verdiği ilhamla doğru yola girseler bile yine günün aydınlığında, kenardaki yollara sapıverip karmakarışık çalılıklara girer, gözleri kör edici sise bürünüp yakıcı alevlerden geçerek uçurumun kenarında birbirlerine sorarlar: "Çıkış nerede? Kurtuluş nerede? Yol nerede?" Bugünkü nesil her şeyi apaçık görüyor, ama bütün bu yapılan hatalara rağmen, yine de aynı hatalara düşmekten alıkoyamıyor kendini ve atalarının hatalarıyla alay ediyor, yarın da kendisiyle alay edileceği gibi.
Sayfa 195
İhtiyarlık,size hiçbir şeyi geri veremez. Yeniden vermez. Mezar bile ondan daha iyi kalplidir. Çünkü üstüne şöyle yazılır: "Burada bir insan gömülüdür." Fakat insanlıkla ilgisi kalmamış yaşlılığın,soğuk duygusuz çizgilerinde böyle bir yazı bile göremezsiniz.
Sayfa 122