Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çağatay Çağlayan

Okyanustaki içi su dolu olan balonun patlaması... Kendini balon sananlar için başka, aslında su olduğunu fark edenler için başka sonuçları vardır.
Reklam
Nerelerdesiniz ey gençliğimin sonsuz düşleri? Yaz bulutları gibi görünüp kayboldunuz Ve tek bir umut ışığının bile görünmediği Derin bir yıkım bıraktınız geride!
Bazı şeyleri anlayabiliyor olmak ona dair çözümler getirmeyi de beraberinde getirmiyor kimi zaman. Örneğin, ilişkilerde eskiye bağlılık diye bir bela var. Alışkanlık, kaybetme korkusu, yeni kişiler tanımaya cesaretsizlik... Sebebi her şey olabilir ama çözümü? Yok. Kimi zaman söyleriz. Hastalığı yenebilmek, onu kabul edişle başlar. İlişkilerde

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eski sevgililerimiz ayrıldıktan bir süre sonra hayatımıza geri döner. Hiç düşündünüz mü? Ona ihtiyacımız varken yanımızda olmayan o kişi, kendimizi toparlayıp hayatımızı düzene soktuğumuzda neden yeniden beliriverir? Psikoloji buna şöyle cevap verir: O kişi bizim için değil çoğu kez kendi egosu için geri dönmüştür. Ego onun beklentileriyle
Duyuru
Cinsellik Üzerine farklı konularda olan fikirlerimi yazacağım serinin ilk yazısı olan Cinsellik Üzerine: Temel Varsayımlar blog sayfamda yayında. Okumak isteyenler için link'i bırakıyorum. 🙂 caglayancagatay.blogspot.com/2020/07/cinsell...
Reklam
“Bir çocuğu azarlarken ona hafifçe vurursanız ağlar. Aynı çocukla şaka yaparken çok daha sert vurursanız bile güler. Unutmayın! Manevi acı, bedensel acıdan daha ağırdır.”
Yeni Blog Yazım Yayında
40. yazımı yayınlamış bulunmaktayım. Gündemi meşgul eden lgbt konusu ile ilgili eleştirel bir metin olduğu söylenebilir. Şimdiden okuyanlara keyifli okumalar dilerim. Link aşağıda... 😊 caglayancagatay.blogspot.com/2020/06/lgbt-ak...
Yeni Blog Yazım Yayında
Muhammed Peygamber'in Temporal Lob Epilepsi hastalığına sahip olduğuna dair iddiaları incelediğim yeni blog yazım yayında. İlgililerine duyrulur... 😊 caglayancagatay.blogspot.com/2020/06/hz-muha...
Yakama yapışan cümleleri yazdım. Bir cümle insanın yakasına yapışır mı demeyin, yapışır. Gördüklerimi, hatırladıklarımı, sayıkladıklarımı, unuttuğumu sandıklarımı, gözlerimi kapatır kapatmaz zihnime üşüşenleri yazdım. Aklıma ilk geldikleri halleriyle yazdım cümleleri. Bir küçük gazete haberini, bir film sahnesini, yolda gördüğüm İnsanları yazdım. Çoktan kabuk bağladığım düşündüğüm yaralarım vardı. Yanılmışım. Yazmaya başlayınca onlar da bir bit sızlamaya ve bazen de kanamaya başladı. En çok tekrarladıklarım, en çok ihtiyaç duyduklarımdır. Bundan öte bir amacım yok.
Ufak Bir Duyuru
1. senesi dolmak üzere olan Blog hesabımda 30. yazımı paylaşmış bulunmaktayım. 30. yazımın yazmaktan büyük keyif aldığım Diyalog serisine ait olmasını istedim. Umarım yazarken aldığım keyif, okunduğunda da hissedilir. Sizlere Emanet... caglayancagatay.blogspot.com/2020/06/dilhun-...
Reklam
Aşk, sevgi öğrenilebilen de bir şey. Aşık olmadan evlenip, evlendikten sonra partnerine aşık olan insanlar da var bu hayatta. Bu yadsınamaz bir gerçek. Bunun örneği, Cengiz Aytmatov'un yazdığı Türkan Şoray Kadir İnanır'ın oynadığı Selvi Boylum Al Yazmalım adlı filmde görülebilir. "Sevgi neydi Sevgi emekti." Yani bu sözle kastedilen şey birini sevmek için emek göstermek, çabalamak da gerekiyor. Ben bunu anlıyorum en azından.
İhtiyaçtan fazla mal haramdır, hırsızlıktır. Altın ve gümüş, yoksullar üzerinde, hegemonya kurmak için kullanılıyor. İnfak edilmiyor. Mülkte şirk koşuluyor. Kırkta bir diye bir şey tutturulmuş gidiyor. Komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var. Peki sokaktaki açtan, yoksuldan haberiniz var mı? Bu dinin klasik fıkıh anlayışı, yeryüzünün sokaklarında aç gezen 1 milyar insan için ne diyor? O fıkıh, Ömer’i vuranların, Ebuzer’i çöle gömenlerin, Ali’yi hançerleyenlerin, Hüseyin’i susuz bırakanların, Medine’yi yağmalayarak 900 sahabe kadına tecavüz edenlerin ve Kabe’yi mancınıkla ateşe verenlerin fıkıhıdır. O fıkıhtan bir şey çıkmaz. O, zenginlerin, kodamanların, cariye ve köle sahibi olma peşine düşmüşlerin fıkıhıdır. Sultanların, harem ağalarının, zindandan İmam-ı Azam’ın kırbaçtan morarmış cesedini çıkaranların, kırkta bircilerin fıkıhıdır. Zaman, ayağa kalkmak zamanıdır. Ebu Zerr Gifari’nin dediği gibi ‘Geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim...'
kırık camlar teorisi
"Birkaç kırık penceresi olan bir bina düşünün. Camlar tamir edilmemişse vandallar birkaç cam daha kırmaya meyillidir. Sonunda bina boş ise tüm camları kırılabilir, gecekonduysa belki de yangın dahi çıkarabilirler. Ya da bir kaldırım düşünün. Burada bazı çöpler birikir. Yakın zamanda bu çöpler daha fazla birikir. Sonunda buradaki restoranlar, hatta paket servis yapan insanlar bile çöpleri araba ile poşetler halinde getirerek buraya atarlar." Aynı durum diğer insanlarla olan ilişkileriniz için de geçerlidir. Kırılmışlıklarınızı, kırgınlıklarınızı insanlara gösterdikçe onlar daha fazla kıracaktır ve kırmaktan daha fazla çekinmeyecektir.
Olgun olmayan sevgi seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var der. Olgun sevgi ise sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum der. - Başka birisine kendime yetemediğim için bağlanıyorsam, karşımdaki kadın ya da erkek benim için bir cankurtaran olabilir belki ama aramızdaki bağ sevgi bağı olamaz.
Duyuru
Küresel olarak gündemimizi meşgul eden ve toplum sağlığını tehdit eden Corona Virüs meselesini güncel sorularla cevaplandırıp yorumladım. caglayancagatay.blogspot.com/2020/03/sorular... Umarım kafanızdaki soru işaretlerini gideren, bilgi kirliliğini önleyici faydalı bir yazı olmuştur. Link'e tıklayarak okuyabilirsiniz. 💎😊
51 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.